8 Eylül 2011 Perşembe

AutoCAD’de Boru Çaplandırma II

Merhaba arkadaşlar,

Çoktandır üzerinde durduğumuz psikrometri ve klima hesaplarımıza küçük bir ara verip, yangınla mücadele konusunda sprinkler hatlarının çaplandırılması için NFPA 13’de geçen birkaç tabloyu sizinle paylaşmak istedim, bundan önceki yazılarımızda olduğu gibi yangınla mücadele sektöründe çalışan profesyonel arkadaşlarımızda yorumları ile bloğumuza destek olurlarsa çok seviniriz.

Bildiğiniz üzere yangınla mücadele konusunda en yetkin standartlardan bir taneside NFPA (National Fire Protection Association) kurumudur, ülkemizde de genel geçer standartların ulaşmaya çalıştığı ve son aldığımız duyumlara göre ulusal kriterlerde göz önüne alınarak bu standarda doğru yol aldığımızdır. Daha önceki yazılarımızda NFPA föylerine nerelerden ulaşabileceğiniz konusunda sizleri bilgilendirmiştim. Ülkemizde yüksek yapı stoğunun artması ile birlikte yangınla mücadele ve sprinkler sistemi özellikle önem kazanıyor. Pompa seçiminde profesyonel firmalardan yeterli desteği görebiliyoruz, özellikle yangın tesisatının tasarlanmasında da sağolsunlar desteklerini esirgemiyorlar, yalnız bir projenin a’dan z’ye tasarımının bu firmalara ihale edilmesi düşünülemez, bu sebebten sprinkler tasarımında bilinmesi gereken belkide en önemli kriter hatların çaplandırılması oluyor.

Buna göre çeşitli yangın sınıfları, boru malzemesi cinslerine ve sprinkler tiplerine göre boru çapı tabloları aşağıdaki şekillerde olabilir.

NFPA 13, chapter 4 ‘e göre koruma alanları limitleri

Hafif tehlike sınıfı 4831 m2

Orta tehlike sınıfı 4831 m2

Yüksek tehlike sınıf

Boru çapı çizelgesi ile 2323 m2

Hidrolik hesaplar ile 3716 m2

NFPA 13, chapter 4’e göre sprinkler arası mesafeler

Hafif tehlike sınıfı 4.6 m

Orta tehlike sınıfı 4.6 m

Yüksek tehlike sınıf 3.7 m

Hafif tehlike sınıfı için, çelik boru çapı tablosu

Boru çapı

Sprink adedi

1”

2

1 ¼”

3

1 ½”

5

2

10

2 ½”

30

3”

60

3 ½”

100

Hafif tehlike sınıfı için, bakır boru çapı tablosu

Boru çapı

Sprink adedi

1”

2

1 ¼”

3

1 ½”

5

2

12

2 ½”

40

3”

65

3 ½”

115

Orta tehlike sınıfı için, çelik boru çapı tablosu

Boru çapı

Sprink adedi

1”

2

1 ¼”

3

1 ½”

5

2

10

2 ½”

20

3”

40

3 ½”

65

4”

100

5”

160

6”

275

Orta tehlike sınıfı için, bakır boru çapı tablosu

Boru çapı

Sprink adedi

1”

2

1 ¼”

3

1 ½”

5

2

12

2 ½”

25

3”

45

3 ½”

75

4”

115

5”

180

6”

300

Bir dahaki yazımızda psikrometrik işlemleri nihayetlendirip, ısı kazancına geçiş yapacağız.

Hoşçakalın.

7 Eylül 2011 Çarşamba

Yangın Tesisatında Kazan Dairesi Tasarımı..

Merhaba arkadaşlar;

Geçen yazımda belirttiğim kaynakçaları inşallah edindiniz ve işlerinizde kullanmaya başladınız, emin olun bu kaynakçalar sizleri daha yetkin hale getirecek ve işlerinizdeki standardizasyona yardımcı olacak. Bu yazımızda yangın tesisatı konusuna bir virgül koyacağız. Tabi ki bu virgül başka konulardaki bilgileri ve fikirleri paylaşmak için olacak. Yangın tesisatında kazan dairesi tasarımı adını verdiğim bu yazımdan sonra mesleğimizle ilgili her zaman karşılaştığımız ve sanatımızı yapmakta bizi zorlayan hususlara ve bunların çözüm yöntemlerine değineceğim.

Yangın tesisatının belkide en önemli kısımlarından bir tanesi kazan dairesi veya hidrofor dairesidir. Sistemin merkezi olan ve yangınla mücadele cihazlarının bulunduğu kazan dairelerinde bazı hususları gözden kaçırmamak gerekiyor.

Daha önceki bölümlerde yangın mücadele su deposu hacimlerinin hangi kriterler ile belirlendiğini belirtmiştim bu kaidelere uygun olarak tespit edilen su deposu genellikle yer darlığı veya yosunlaşma olmaması için kullanma suyu deposu olarak da kullanılmaktadır. Bu gibi durumlarda depodan emişler belli kot farkları ile olmalı ki yangın rezervinde bir azalma olmasın. Bu durum için örnek bir çizim dikkatinize sunulmuştur.

Kazan dairesi veya hidrofor dairelerinde mutlaka temizlik, ani boşaltma, taşma gibi durumlar için pissu gideri bağlantısı yapılmalıdır. Mümkünse 50x50 kazan dairesi / otopark tipi süzgeçler ile bağlantı sağlanmalıdır. Deponun taşma ve havalık kısımları ihmal edilmemeli gerekli bağlantılar yapılmalıdır. Emişlerde filtre kullanılması tesisat ve cihazlar içerisine partikül kaçmasını önleyecektir.

Yangınla mücadelede Dizel yangın pompaları, Elektrikli yangın hidroforları ve joker pompalar için gerekli hacimler tasarlanmalı ve mümkün olduğunca su deposuna yakın yerlerden pompa kotunun altında kalmamak üzere emiş yapılmalıdır. Dizel pompalarda elektrik panosu, yakıt tankı, aküler gibi ekstra bileşenler olduğu için elektrikli hidroforlardan daha büyük bir hacme ihtiyaç duyulabilir.

Yangın dağıtım kollektörü yine hidrofor dairesi içinde yer almalıdır. Özellikle ıslak tipte sprink hatları için Islak alarm vanaları her yangın hattında mutlaka kullanılmalı ve alarm sistemine bağlantısı otomatik kontrol bünyesinde yapılmalıdır. Sprinkler hatlarının dağıtım borularında çaplandırma için geçen yazımızda belirttiğimiz çaplandırma tablosu kullanılabilir.

Yine Yangın su deposundan dizel pompa ve yangın hidroforlarına yapılacak besleme için kullanılan dağıtıcı kollektörde uygun çaplarda yükselen milli vanalar, check valf ve kompanzatörler kullanılmalıdır.

Bir yangın tesisatı kolon şeması aşağı yukarı aşağıdaki projeye benzemelidir. Sprinkler hatları, hidrant hatları, yangın dolabı hatları, bağlantıları, çapları ve yükleri ile beraber çizilmeli, kazan dairesi hidrofor dairesi ayrıca dizayn edilmeli ve kolon şeması çizim usullerine göre dizel pompa, elektrikli yangın hidroforu, joker pompanın bağlantıları gösterilmeli, yangın tesisatı ile ilgili ana dağıtım kollektörü, itfaiye bağlantı ağzı, içerecek şekilde çizime yerleştirilmelidir.

Kolon şeması üzerinde cihazların numaraları, tipleri ve teknik özellikleri ayrıca belirtilmeli çizimde uygulanan çizgi ve şekilleri açıklayan “legend” unutulmamalıdır.

Bir dahaki yazıda görüşmek üzere hoşçakalın..

26 Ağustos 2011 Cuma

Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun..

Ramazan bayramının size ve sevdiklerinize nice hayırlara vesile olmasını temenni ederiz..

Yine bugüne denk gelen Mübarek Kadir Gecesi ve Büyük Taarruzun 89. Yıl dönümüde kutlu olsun.

Sektörden Haberler : Dünya Klima Devi Daikin, Airfel'i Satın Aldı.

 

Sanko Holding şirketlerinden, Airfel?in hisselerinin Daikin tarafından satın alınması için anlaşmaya varıldı. Japon klima devi Daikin Industries Limited?in % 100 iştiraki olan Daikin Europe N.V ile Airfel?in anlaşması 8 Temmuz?da imzalandı.Hisse devri, Rekabet Kurumu ve gerekli diğer onaylar alındıktan sonra tamamlanacak.

Sanko Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Isıtma-Soğutma Grup Başkanı Sami Konukoğlu, satışın uzun süren pazarlıkların ardından gerçekleştiğini belirtti. Konukoğlu, ?Sanko Holding olarak, dünya çapındaki markalarımızla farklı sektörlerde faaliyet gösteriyoruz. 2023 vizyonuyla oluşturduğumuz stratejik planımız çerçevesinde, istikrarlı bir büyüme hedefliyoruz. İklimlendirme sektörüne çok önem vermemize rağmen Daikin?in teklifinin, Airfel?i geleceğe taşıyacak, firmaya ve markaya büyük değer katacak bir fırsat olduğunu gördük, bu da karar sürecinde etkili oldu. Uzun pazarlıkların ardından teklifi kabul ettik. Bu satışın öncelikle Türkiye ekonomisine ardından Sanko Holding, Airfel ve Daikin?e hayırlı olmasını umuyor, başarılar diliyoruz? dedi.

Daikin Europe Başkanı Masatsugu Minaka ise ?Daikin, hızla gelişmekte olan yeni pazarlara girişini hızlandırmak ve faaliyet alanlarını geliştirmek için farklı stratejiler izliyor. Bu satın alma işlemiyle birlikte Daikin ve Airfel?in ısıtma, klima ve havalandırma pazarlarındaki birbirini tamamlayıcı nitelikteki güçlerini, yeteneklerini birleştirerek ve en üst düzeye çıkararak Türkiye?deki faaliyetlerimizi daha da kuvvetlendirmeyi hedefliyoruz. Türkiye klima pazarı Avrupa, Orta Doğu ve Afrika?yı içeren EMEA bölgesinde hızla en önemli pazar haline gelecek. Türkiye, eşsiz coğrafi konumu ve ekonomik performansıyla bölgedeki önemli oyunculardan biri olacak. 2010 yılında 900 milyon Euro olan klima pazarın büyüklüğünün 2015?te 1 milyar 700 milyon Euro?ya ulaşacağını öngörüyoruz. Türkiye iklimlendirme sektörünün güçlü markası Airfel?in bu süreçte Daikin?i daha da güçlendirmesini ve Türkiye?deki faaliyetlerini büyütmesini hedefliyoruz? diye bilgi verdi.

Daikin?in 1975 yılından beri Türk klima sektöründe faaliyet gösterdiğini belirten Masatsugu Minaka ?Airfel?in satın alımından sonra ısıtma, klima ve havalandırma ürünlerinin üretimine Daikin'in yüksek üretim standartlarıyla Türkiye'de de devam edeceğiz. Türk halkına ileri iklim teknolojileriyle hizmet edecek ve ihracatımızı da sürdüreceğiz. Ayrıca Daikin?in ürün gamına dâhil olan Airfel ısıtma ürünleriyle Türkiye?de daha geniş bir ürün gamına sahip olacağız. Her iki şirketinürün yelpazesi, satış ağı ve üretim yeteneklerini birleştirerek,bayi ve tüketiciler için üstün hizmet sunmayı amaçlıyoruz? dedi.

Airfel?in kurucularından, Genel Müdür Hasan Önder de, ?Sanko Holding ile 2001 yılından bu yana birçok başarılı çalışmaya imza attık. 10 yıl gibi kısa bir sürede Airfel?i bir dünya markası haline getirdik. Dört fabrikamızda Ar-Ge ve üretime büyük önem veren bir anlayışla çalıştık ve çalışmaya devam ediyoruz. Tek odalı evlerden dev projelere kadar her mekânın ısıtma soğutma ihtiyaçlarını karşılayan bir hizmet veriyoruz. 30?un üzerinde ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyor, dünya çapında uluslararası markalarla rekabette başarılı sonuçlara imza atıyoruz. Türkiye genelindeki geniş bayi ağımız, satış noktalarımız ve yetkili servislerimizle sektörün önemli oyuncuları arasında yer alıyoruz. Bu başarımız, Japonya?nın ve dünyanın en önemli klima üreticisi Daikin?in de dikkatini çekti. Daikin zaten Türkiye iklimlendirme sektörünü yakından tanıyor, pazarı ve Airfel?in başarılarını takip ediyordu. Daikin faaliyet gösterdiği her pazarda
1 numara olmayı amaçlayan, stratejisini buna göre oluşturan bir firma. Türkiye iklimlendirme sektörünün ve Airfel?in potansiyelini göz önünde bulundurarak satın alma teklifiyle geldi. İki markanın yaratacağı sinerjinin, Airfel?i ve sektörümüzü daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum? dedi.

Daikin Klima Pazarlama Limited Şirketi Genel Müdürü Takayuki Kamekawa ise satın almanın ardından Daikin?in, Türkiye iklimlendirme pazarının en önemli oyuncusu

 

Kaynak : TermoDinamik Dergisi.

25 Ağustos 2011 Perşembe

Kanal Sistemlerinde Yoğuşma ve Yalıtım..

Merhaba arkadaşlar;

Soğutma sistemine dahil hava kanalı tesisatlarında kanal içindeki hava sıcaklığı 12’C-17’C sıcaklığına kadar düşebilir. Kanal tesisatının içinden geçtiği ortam sıcaklığı ve bağıl nemine bağlı olarak, eğer uygun yalıtım yapılmamış ise kanal yüzeyinde yoğuşma meydana gelebilir. İstenmiyen bir durum olan yoğuşmanın ortaya çıkması kanal ana malzemesini, izolasyon ve yalıtım malzemesinin kimyasını ve işlerliğini bozacağı gibi, kanalın içinden geçtiği mahalde de damlama ve göllenmeye sebebiyet verebilir. Bu gibi durumların önüne geçmek için hava kanallarından oluşacak ısıl transferi minumum düzeye çekmek için gerekli yalıtım yapılmalıdır.

Örnek vermek gerekirse;

İstanbul şartlarında iç ortam şartları diagram üzerinden işaretlenecek olursa

KT : 24 ‘C

İN : %50

Noktasının;

çiğ noktası sıcaklığı 12.94 ‘C bulunacaktır.

Kanal içindeki sevk sıcaklığı ve kanal yüzeyindeki sıcaklık 12’C dolaylarında ise oluşacak sıcaklık farkına bağlı olarak yoğuşma görülebilir.

MTH için Psikrometrik diagram programında ortam sıcaklığı olan 1 noktası ile kanal yüzey sıcaklığı olan 2 noktası arasındaki 0.57 gr/kg lık fark görülebilir.

Bir dahaki yazıda buluşmak üzere, hoşcakalın..

19 Ağustos 2011 Cuma

Ürün İnceleme : PFI Ortadoğu'dan Yeni Soğuk Oda Kapıları..

 

 

Adana Hacı Sabancı Sanayi Bölgesi?nde ikinci yılını dolduran olan PFI Ortadoğu, soğuk oda kapıları alanındaki faaliyetlerine, ürün yelpazesine yeni ürünler katarak devam ediyor. PFI Ortadoğu, 2011 yılına üç yeni modelle girdi.

Tam Yalıtımlı Çift Kanatlı Sürgülü Kapılar:

İnşaat yapısının ve mevcut yapının taşıyıcı kolonlarının değiştirilemediği, farklı tasarım uygulamalarının gerçekleştirildiği veya yeni tasarım bir sistemde çeşitli kısıtlardan dolayı başka alternatifin olmadığı geçişlerde kullanılır. Bu tarz geçişlerde daha önceden hızlı PVC veya sarmal branda kapılar kullanılırken yalıtım değerlerinin düşük olmasından dolayı ısı kaybı meydana geliyor ve dolayısıyla maliyetler de yüksek düzeylerde oluyordu. PFI?nin tam yalıtımlı çift kanatlı sürgülü kapıları bu noktada sektörün önemli bir ihtiyacını karşılamaktadır. Ayrıca, çok büyük enlerde kapıların sürekli açılıp kapanması, zaman içinde taşıyıcı sistemler olan panel dengelerini bozmakta, ray profil ve birleşim detayları ağırlık problemleri nedeniyle hızla yıpranmaktadır. Büyük enlerde kapı gerektiren geçişlerin, kullanım kolaylığı ve uzun ürün ömrü itibariyle çift kanatlı sürgülü olarak tasarlanmaları uygun olacaktır.

Tam Yalıtımlı Menteşeli Kapılar:

Genel olarak revizyon projelerde tercih edilir. Yeni tasarımlarda ise mevcut geçişin genellikle manuel gerçekleştirildiği ve/fakat gerekli görüldüğü zamanlarda forklift/transpalet kullanımına da olanak veren bir tasarımdır. Özellikle mekan ve maliyet kısıtlarının öne çıktığı revizyon ve yeni tasarımlarda kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Tasarım veya revizyonu yapılacak tesislerde de giyotin sürgülü kapıların kullanılamayacağı, yükseklik limiti olan geçişlerde rahatlıkla ikame ürün olarak kullanılabilirler.

Çift Kanatlı Servis Kapıları:

Aktif kanadı ile günlük personel geçişinin sağlandığı ve gerekli görüldüğünde pasif kanadın da kullanıma açılarak makine ve teçhizat değişiminin kolaylıkla yapılabilmesine olanak sağlayan bir üründür. Çift kanatlı servis kapıları, tüm PFI Ortadoğu kapılarında olduğu gibi çok yüksek hijyen değerleri sayesinde, diğer ahşap, metal veya PVC kapılar yerine, gıda güvenliğinin üst düzey olduğu tesislerde güvenle kullanılabilir.

Kaynak : TesisatMarket Dergisi

18 Ağustos 2011 Perşembe

Hava Kanalı Tasarım Esasları..

 

Merhaba arkadaşlar,

AutoCAD üzerinde mekanik tesisat uygulamaları ağırlıklı hazırladığım yazılarımda bu hafta sırayı hava kanalı tasarım usulleri alıyor.

Hava kanalı tasarımı mekanik tesisat da özellikle uzmanlık gerektiren bir konu. Bu uzmanlığı durduk yerde nasıl kazanacağız dediğinizi duyar gibi oluyorum, uzmanlık tanımının en büyük çarpanı tabi ki zamandır ama uzun yıllar bu sektörde çalışıp da hiç hava kanalı tasarımı ile uğraşmayan veya psikrometrik den öcü gibi korkanlar için uzman diyemeyeceğiz. Hava kanalı tasarımı mekanik tesisatın konforu en çok ön plana çıkaran dallarından birisidir. Konfor şartları dediğimiz iç hava kalitesinin gerekli değerler arasında tutulması için hava kanalı hesapları ve tasarımı büyük önem taşıyor.

Bildiğiniz gibi şartlanmış havanın mahallere taşınması, santrale/aspiratöre geri dönmesi, wc, mutfak gibi hacimlerden egzost edilmesi, vb. işlemler için hava kanallarına ihtiyaç duyuyoruz. Hava kanalı malzemesi olarak genellikle gazveniz çelik saç, spiral galvaniz saç, kendinden izolasyonlu kanallar, flexible kanallar, vb. kullanıyoruz. Kullanma yerlerine, genel tesisat şartlarına göre seçilmesi gereken bu malzemelerin özellikleri tabi ki hesabını/tasarımını yapacağımız hatlar için hayati önem taşıyor. Özellikle malzemenin pürüzlülük katsayısı (emstivite) basınç düşümü hesaplarında akışın laminar veya türbülanslı olmasını direk etkilediği için önemlidir.

[Duct material and emstivity] (mm/m)

Galvaniz Çelik Saç (Orta Pürüzsüz)

0.09

Galvaniz Çelik Saç (Ortalama)

0.15

Spiral Galvaniz Çelik Saç (Orta Pürüzsüz)

0.15

Paslanmaz Çelik Saç (Pürüzsüz)

0.03

Siyah çelik saç

0.1

Alüminyum saç

0.002

Flex. kanal (Pürüzlü)

3

Panel Kanal (Alümünyum Gofrajlı, Sandwich)

0.12

Sert Cam Yünü Kanal (Orta Pürüzlü)

0.9

Kalıp betonu cidar

2

Beton Kanal (Pürüzlü)

3

Kaba beton cidar

5

Parlak beton cidar

.6

 

Bundan sonraki yazılarımızda giderek detaylandıracağımız kanal tasarımında dikkat edilecek bir iki önemli başlık şöyledir.

Hava kanalı tasarımında dikkat edilecek kriterler :

    Hava kanallarındaki hızlar
    Hava kanallarında oluşan gürültüler
    Hava kanalı tasarımının mimari ile uygunluğu
    Düşük maliyet

Olarak sınıflandırılabilir.

    Hava kanalındaki hızlar:
    Hava kanallarında izin verilebilir hız sınırları uygulamanın cinsine göre farklılıklar gösterir. Örneğin konfor uygulamalarında havanın mahallere yüksek hızlarda verilmesi insanlar üzerinde olumsuz etki yapacak, bunun yanında gürültü problemleri açığa çıkacaktır. Özellikle konferans salonu ve tiyatro gibi ses izolasyonunun istenildiği yerler, kanal tasarımının düşük hızlara göre yapılmasını gerektirmektedir. Konfor klimasında, ortamlarda ses izolasyonu önemli olmadığı durumlarda söz konusu olsa da, ortamlara üflenen hava hızlarının yüksek olması insanlar üzerinde üşüme hissi yaratacaktır. İklimlendirmede üşüme hissinin teorik ifadesi;

    Dt = ( to – 24.5 ) – (0.0035 * (Vo – 0.15) °C

    bağıntısı ile ifade edilmiştir.

    Bağıntıdaki ;

    Dt = Hissedilen üşüme ölçüsü
    to = Mahalin ortasında ölçülen kuru termometre sıcaklığı °C
    Vo = Mahalin ortasında ölçülen hava hızı (m/sn)
    dir.

    Yukarıdaki formülden de anlaşılacağı gibi 1°C sıcaklık düşmesi, hava hızının 0.135 m/sn. Artması ile aynı etkiyi yapmaktadır. Konfor şartları açısından yazın Dt negatif, kışın ise pozitif olması istenilen bir durumdur.

    Hava hızları endüstri klimasında da oldukça önemli bir konudur. Seramik, tekstil gibi üretim safhalarında hava şartlandırılmasının gerektiği uygulamalarda, ürünlerin üzerine üflenilen hava hızlarının kontrolü önem taşır.

    Hızlarına göre kanal sistemleri;

    a- Alçak hızlı sistemler
    b- Orta ve yüksek hızlı sistemler olarak iki şekilde incelenebilir.

    Alçak hızlı sistemler yukarıda bahsedilen sebeplerden dolayı konfor uygulamalarında kullanılırlar. Orta ve yüksek hızlı sistemler ise yüksek hava hızının ve kanallarda oluşan seslerin sorun yaratmayacağı endüstri projelerinde tercih sebebidirler. Yüksek hızlı sistemlerde, eşdeğer kanal çapları alçak hızlı sistemlere göre daha ufak çıkacağından kanal malzemesi açısından daha ekonomik bir tasarıya imkan tanırlar. Fakat bu tür sistemler, yüksek fan basıncı oluşturacakları için projelerde yüksek fan maliyetine sebep olurlar. Yüksek hızlı sistemler için tavsiye edilen en yüksek hava hızları aşağıdaki tabloda verilmiştir.

Hava Debisi (m3/h)

Maksimum Hava hızı (m/sn)

68,000 – 100,000

30

42,500 – 68,000

25

25,000 – 42,500

22.5

17,000 – 25,000

20

10,000 – 17,000

17.5

5,000 – 10,000

15

1,500 – 5,000

12.5

    Hava kanallarında oluşan gürültüler :

    Özellikle ofis, makam odası, tiyatro gibi mahallerde kanallarda havanın akışından dolayı meydana gelen gürültülerin belli değerleri aşmaması beklenir. Bunun için bu tip özel mahallerde ses seviyesi kriteri alınarak kanal ölçülendirilmesi metoduna gidilir. Ortamlardaki ses kontrolü, insanların içinde bulundukları aktivitelere göre rahatsız olmayacakları bir ses seviyesinin sağlanması amacını güder. Örneğin bürolarda NR40 ses basıncı seviyesi sağlanmalıdır. Bu tanımlarda anlaşılması gereken duyulur duyulur frekans aralığında ses seviyesinin aşmaması gereken değerlerin oktav bandı esasına göre belirlenmiş olduğudur. Çeşitli uygulamalar için kabul edilebilir ses basıncı seviyeleri aşağıda belirtilmiştir.

Uygulama tipi

Ses seviyeleri (NR)

Konser salonları

25

Camiler

25

Hastane odaları

30

Okullar ve Dershaneler

30

Bürolar

40

Mağaza ve kafeteryalar

40

Fabrikalar

65

Kanallardaki ses problemlerini gidermenin bir yolu da sese karşı izolasyondur. Hava kanallarında ses izolasyonu hava kanalının iç yüzeyine sesi yutucu özellikte bir malzeme kaplanarak yapılabileceği gibi klima santrali ile kanal tesisatı arasına susturucu koymak sureti ile de yapılabilir. Hava kanallarının iç yüzeylerine ses izolasyonu yapılması, ısı geçişinin azalması yönünden de faydalıdır. Başka bir değişle kanallara yapılan ses izolasyonu ısı izolasyonunda yapılmasını sağlar. Kanallardaki ısı izolasyonu ilk yatırım maliyetini arttırsa da ısı kaybının ve kazancının alzaltılması havanın çiğ nokta sıcaklığının altına düşerek yüzeylerde yoğuşma olmasını engellemesi gibi yararları da vardır.

3. Kanal tasarımının mimari ile uygunluğu;

Hava kanalı projelerinde mimari çok iyi incelenmeden proje çizimine gidilecek olursa, tasarımın hayata geçirilmesi sırasında büyük sorunlar ortaya çıkacaktır. Örneğin mimari projede hava kanalları için ayrılan şaft ölçülere öğrenilmez veya gözardı edilecek olursa şaft ölçülerine göre büyük kesilen kanallar problem yaratacaktır. Bu kanalların tekrar ölçülendirilip kesilmesi gerekecektir. Aynı durum alçı tavanların oda tavanlarından uzaklığına dikkat etmediğimiz durumlarda da karşımıza çıkacaktır. Bu tür uygulamalarda alçıpan’în üstünden geçen kanalların bir ölçüsünün yukarıda bahsedilen uzaklığa uygun olarak sebitlenmesi gerekecektir. Kanalların tekrar ölçülendirilip kesilmesi masraflı bir iş olup, uygulamanın maliyetinin arttıracağı gibi zaman kaybınada sebeb olur. Mimari projeler ile mekanik projeler arasındaki uyumluluk, uygulamanın ekonomik olmasını sağlayacaktır. Haba kanallarının projelendirilmesinde aşağıda belirtilen sıralamaların takip edilmesi uygulama sırasında çıkan sorunların daha az seviyeye indirilmesine yardımcı olacaktır.

a- Binanın mimari ve statik projesini gözden geçirip, şartları, hava çıkış ağızlarının yerlerini, havayı en iyi dağıtacak sekilde tespit edin. Bu veriler ışığında en uygun kanal tesisatını tasarlayın. Tasarı sırasında kirişlere, kolonlara, elektrik tesisatı gibi elemanlara dikkat edin.

b- En uygun tasarlanan hava kanalı tesisatını dağıtıcı ve toplayıcı kanal ağızlarının hava şartlandırıcısına bağlayacak şekilde şemalandırın.

c- Ana kanal ve branşmanlarının boyutlarını hesaplayın.

d- Dağıtıcı ve toplayıcı kanallar için tesisattaki en yüksek toplam basınç kaybını hesaplayın. (Kritik devreyi bulun)

e- Sistemi olabildiğince kendi kendine balans olabilir şekilde tasarlayın. Ayar elemanlarını mümkün olabildiğince az kullanmaya çalışın. Bu tür bir projelendirme anlayışı uzun zaman sürecinde size imalat, işletme ve ayar yönlerinden büyük avantajlar sağlayacaktır.

Sevgili arkadaşlar, bu yazımda mekanik tesisat işlerinde gerçek uzmanlık isteyen konulardan bir tanesi olan hava kanalı tasarım esaslarına bir giriş yaptık, bir dahaki yazıda görüşmek üzere..