13 Aralık 2011 Salı

AutoCAD’de Örnek Kalorifer Projesi

Merhaba arkadaşlar,

Bir müddet ara verdiğim AutoCAD ortamında mekanik tesisat yazılarıma, iş hayatımda ve özel hayatımda bulduğum yeni enerji ile kaldığım yerden devam ediyorum. Yazılarıma göstermiş olduğunuz ilgi ve alaka beni kendini makale yazmaktan alamayan bir blog çılgınına dönüştürdü. Tabiki bu işin latife kısmı, şimdi diyceksinizki “Serkan bey uzman her konuda bilgi sahibi olan değil, bir konuda bilgi sahibi olandır. Uzun zamandır bakıyoruz, Yangındı, Havalandırmaydı, ısıtmaydı, klimaydı her telden çalıyorsunuz.”. Nasrettin hoca fıkrasındaki gibi bende “Sizde haklısınız, diye cevap vereceğim malesef, bizi buna mecbur eden piyasa şartları utansın.

Arkadaşlar benim mekanik tesisat sevdam 1989 yılında fiili olarak başladı (o zamanlarda bilgisayarların işlemcileri 8086 serisi ve 4 Mhz. İdi :D), bu senelerde meslek lisesi öncesi, ailemizden gelen mühendis ve teknikerlerin etkisi ile rapidolarını, t cetvellerini çalar, kendimce projeler tasarlardım, tabiki iş üstünde yakalandığımda ise baya bir papara yerdim büyüklerimden. Hayatın dikenli yollarında ilerliye ilerliye, değerli patron ve hocalarımızdan bu mesleğin incelikleri ile ilgili tiyolar ve öğretiler kazandık. Şimdi sağolsun piyasa şartları insanların gözünün yaşına bakmıyor ve benim yıllar içinde edindiğim birikimleri, başka insanlar mecburiyetler karşısında çok kısa zamanda edinebiliyor. Her zaman söylediğim gibi kendinizi hep öğrenci olarak görün, daha güzeli ve iyiyi hedefleyin, nede olsa “iyinin” düşmanı “daha iyi”.

Gelelim Makalemizin ana konusuna, Bildiğiniz üzere AutoCAD ortamı sonsuz bir teknik çizim imkanı yaratıyor bize, tasarı geometri bilgisi biraz daha fazla olan arkadaşlarım AutoCAD’in tüm nimetlerinden yararlanıyor. Bizlerde mekanik tesisat sektörüne mensup kişiler olarak tabiki proje tasarım ihtiyaçlarımız için AutoCAD’in zengin çizim tool’larını tercih ediyoruz. Bu kısımda örnek bir mimari projenin incelenip, MTH mekanik tesisiat hesapları ile irdelenip, AutoCAD ortamında projeye dönüştürülmesi safhalarını inceliyeceğiz. Yazı ile ilgili tasarım ve hesap föylerini download kısmında dikkatinize sunacağız.

Öncelikle mimari planın temizlenmesi, hesap ve çizim için hazır hale getirilmesi ile ilgili işlemleri yerine getirmeliyiz bunu için konu ile ilgili yayınlanan önceki makalelerimize göz atabilirsiniz. Bu işlemlerden sonra mimari, üzerine mekanik tesisat bileşenleri yerleştirmek için hazır hale gelecektir.

Bu işlemin ardından, genellikle mimar tarafından tespit edilmiş mahal numaralarını çizim üzerinde belirgin hale getiriyoruz. Bunun için mahal numarasının rengini özellikle plot sırasında kalın kalemlere denk gelicek şekilde değiştirebiliriz, bu örnekte kırmızı renk 0.50 mm kalen kalınlığı olarak tercih edilmiştir. Artık mimari çizim ortamı olarak hazır hale geldiğimize göre, mimariyi mekanik tesisat hesapları için irdelemeye başlıyabiliriz.

Önemli Not. Bazı sektör çalışanları, bırakın ısıtmayı soğutmada bile çarpım katsayıları ile sonucu gitmeye çok hevesliler, “efendim işte bizim hesap yapacak kadar vaktimiz yok, m2 yi 80 le çarpıyoruz, 3’e bölüyoruz, 15’le topluyoruz” diyerek ısıtma soğutma yükü bulduklarını zannediyorlar. İşlere en başından yanlış başlarsanız o öyle gider, sonuçtada ortaya pisa kulesi gibi bişey çıkar. Yenilemekte fayda var, evet katsayılar işler hızlandırır bu doğru ancak bu tarz hesaplarda kullanılan katsayılar her proje için kesin hesap yapıldıktan sonra ortaya çıkar ve sadece o proje için bir değer ifade eder.

Öncelikle mimariyi oluşturan yapı bileşenlerini ve özelliklerini gözden geçireceğiz, bundan maksat yapı kabuğunu oluşturan yapı bileşenlerinin çeşitleri, mimari ve yapısal özellklerini sınıflayarak hesaplarımızda kullanacağımız yapı bileşenlerini tanımlamak. Buna göre mimariyi incelediğimizde yapı dış kabuğunu oluşturan perde beton kolon ve kirişler ile yine dış duvar bileşeni olarak kullanılan sandwich tip tuğla duvarları görüyoruz. Yine dış kapı ve pencereleride kullanılan cam tipi, ebat, gölgelik durumu, gibi kriterleri göz önüne alarak sınıflandırıyoruz.

Görüldüğü üzere, konut tipi binalarda fazla bir yapı bileşeni çeşitliliği bizi beklemiyor, yinede proje tasarımından önce mimari plan üzerinde, mimar ve mal sahibi ile bir konsensus sağlanarak bu tespitler yapılmalı. Bu aşamadan sonra çeşitlendirdiğimiz yapı bileşenlerinin ısı kaybı hesabında kullanılmak üzere K değeri hesaplarının yapılmasına geçebiliriz, bu işlem basamağı ile hem ısı kaybı hesabı için projemizle ilgili bilgiler elde etmiş olacağız, hem ısı yalıtım hesabı yaparak binamızın TS825 normuna uygunluğunu denetliyeceğiz, hemde yoğuşma ve buhar geçişi kontrollerini yapacağız.

MTH için K değeri hesabını kısa yola tıklıyarak açıyoruz ve dizayn bilgilerinden projemisi yaptığımız ili seçerek hesaplarımıza başlıyoruz. Bu aşamadan sonra K değeri hesap penceresinde sırası ile Dd1 ve Dd2 bileşenlerini oluşturan yapı malzemelerini listeye seçerek hesaplarımızı yapıyoruz.

Görüldüğü üzere TS 825 standardına ait yapı malzemelerini listeye seçmek ve kalınlıklarını yazmaktan başka zor bir tarafı olmayan bu işlem ile binayı oluşturan, Dış duvar, iç duvar, dış pencere, iç pencere, vb. Yapı malzemelerinin k değerlerini ve diğer özelliklerini tespit edebiliyoruz. MTH için K değeri hesabı modülünün bir kolaylığıda listeye hesap için yapı malzemeleri eklendikçe k değeri hesabı, bileşen kesit resmi ve yoğuşma kesit resminin otomatik olarak yapılmasıdır. Bu örnek projede kullanılan yapı bileşenleri çeşitleri ve k değerleri ile diğer teknik bilgileri aşağıda listelenmiştir.

İşareti Açıklama K (SI) K (MKS) L (m)
         
Dd1 Dış duvar 0.496 0.426 0.29
Dd2 Dış duvar 0.486 0.418 0.39
Dp1 Dış pencere 3.61 3.104 0.1
Dk1 Dış kapı 3.61 3.104 0.1
Dö1 Döşeme/Tavan 1.623 1.396 0.38
Ça1 Çatı 0.375 0.322 0.1
Ça2 Çatı 0.393 0.338 0.17
Ça3 Çatı 0.275 0.236 0.382
Tdö1 Tt. döşeme 0.45 0.387 0.926
Tdu1 Tt. duvar 0.711 0.611 0.41
İd1 İç duvar 1.687 1.451 0.21
İk1 İç kapı 3.49 3.001  

Binayı oluşturan tüm yapı malzemelerini özelliklerini MTH için K değeri hesabı ile bularak dakikalar içerisinde hesapları tamamlıyabilir ve gerekli kontrollerin otomatik olarak yapılmasını sağlıyabiliriz.

Bir dahaki yazımda örnek kalorifer tesisatı projemizde buhar geçişi, yoğuşma ve ısı yalıtım hesaplarını yapacağız. Hoşçakalın.

9 Aralık 2011 Cuma

Ürün İnceleme : Airfel'den Yeni Nesil Yüksek Verimli Çelik Kazanlar Hoval CompactGas

1932 yılından beri dünyada faaliyet gösteren Hoval, Airfel ile Türkiye pazarında yer alıyor. TÜV ve CE (gaz cihaz direktifi ve verim direktiflerine uygun) sertifikalarına sahip gaz yakıtlı Hoval CompactGas çelik kazanlar, 1000 kW ile 2800 kW arasında değişen 5 farklı kapasite seçeneği ile kullanıldıkları alanlarda konfor, güven, enerji tasarrufunu bir arada sunuyor.

Düşük işletme maliyetlerine sahip Hoval CompactGas kazanlar, üretim aşamasında kullanılan ileri teknoloji sayesinde temiz enerjiyi maksimum verim ile sağlar. Kendinden ekonomizörlü olma özelliği ile atık ısıdan faydalanarak yüksek kazan verimliliklerine (% 97.5?e varan) sahiptirler. Bu özellik baca gazı sıcaklığını 100 °C?ye kadar düşürür, ayrıca aluFer® özel duman borusu sayesinde müsaade edilen dönüş suyu sıcaklığı 35 °C'dir.

Hoval CompactGas, sahip olduğu aluFer® özel duman borusu teknolojisi ile geleneksel düşük sıcaklık kazanlarına kıyasla 5 kat daha yüksek homojen ısı transferi sağlamaktadır. Ayrıca, yanma prensibi sayesinde alevin yüksek sıcaklık bölgesinde az bulunması sağlar ve böylece NOx zararlı gaz oluşumu azaltılır. Çevre dostu CompactGas, düşük NOx brülörle birlikte en düşük emisyon limit değerlerine rahatlıkla ulaşır (<80mgNOx/kWh). Duman sandığının önde oluşu ve tamamen su soğutmalı alev sandığı özelliğiyle radyasyon ısı kayıpları minimize edilir.

Tüm Hoval CompactGas kazanları, standart olarak kullanıcı dostu digital Hoval TopTronic®T kontrol sistemi ile donatılmıştır. Gerekli ısıtma programları bas-çevir mantığıyla 7 farklı tuşla ayarlanarak çalıştırılır. Opsiyonel olarak sunulan BMS (Bina Yönetim Sistemi) göstergesi, önemli kullanım verilerini bina otomasyon sistemine taşır. TopTronic®T fonksiyonel entegre mikroişlemcili kumanda paneli ile kaskad kontrolü, bina otomasyonuna bağlanabilme, internet ve telefon ile iletişim gibi opsiyonel özelliklerinden faydalanma imkanı sunar. Ayrıca TopTronic®T kontrol sistemi sayesinde Hoval CompactGas çelik kazanlarının güneş enerjisi sistemi ile entegreli olarak çalışması sağlanır.

Hoval CompactGas kazanları, sahip olduğu ilave susturucu donanımı ile çok düşük ses seviyesine sahiptir. Her iki yöne komple açılabilen ön kapak; yanma odasına ulaşımı, bakım ve temizliği kolaylaştırmaktadır. Sahip olduğu aluFer duman boruları, ön üste baca çıkışı ve kompakt ölçüleri yerden tasarruf sağlayarak kurulumu kolaylaştırır.

 

Kaynak : TersisatMarket Dergisi

8 Aralık 2011 Perşembe

Güneş Radyasyonu Yükleri..

Merhaba Arkadaşlar;

Daha önceki yazımızda Isı kazancı / Soğutma Yükü hesaplarında eşdeğer sıcaklık farkı nasıl hesaplanır konusuna değinmiş ve küçük bir örnekle konuya açıklık getirmiştik. Bugünkü yazımızda Güneş Radyasyonu yükünü ele alacağız.

Dünya atmosferinin dışında, güneş ışınlarına dik bir şekilde tutulan düz bir yüzey üzerine gelen güneş radyasyonu yaklaşık olarak 1390 W/m2 düzeyindedir. Bu şiddetteki radyasyon, dünya atmosferini geçerken, atmosferde mevcut toz, duman ve nem tarafından dağılıma uğrar ve aynı zamanda da radyasyonun bir kısmı mevcut cisimler, asılı su buharı, ozon ve karbondioksit tarafından da radyasyonun bir kısmı yutulur. Bu durumda dünya üzerinde konumu devamlı değiştirilerek daima güneş ışınlarına dik tutulan bir yüzeyle aynı ölçüm yapılmış olsa 1390 W/m2 değerinin çok altında bir değer bulunur. Bulunan değerin ölçüm yapılan atmosferin berrak ve kirli olması ile çok yakından ilgisi vardır. Bu yüzden atmosfer için bir kirlilik faktörü tanımlanmıştır.

Normal olarak büyük şehirlerde atmosferin kirlilik derecesi T=4.5; açık arazilerde T=3.5, Yüksek dağlarda T=2.5 civarındadır. Buralardaki radyasyon şiddetleri ise sırası ile 800,900 ve 1000 W/m2 düzeyindedir. Endüstri bölgelerinde T kirlilik faktörü, 6 ile 8 düzeyine kadar yükselmektedir.

Atmosfere giren güneş radyasyonunun bir kısmı atmosfer içinde dağılır ve enerjisinin bir kısmını kaybeder. Bir kısmı dünyaya ulaşarak üzerinde yansır ve yansıyan kısmı yine atmosfer tarafından tutulur. Atmosfer tarafından tutulan radyasyon uzay veya yaygın radyasyon olarak adlandırılır. Atmosferdeki dağılmanın sonucunda atmosferin kendisi tarafından iletilen bu radyasyon her yönde ve daima mevcuttur. Direkt güneş radyasyonu bulut veya bir yapı tarafından engellendiğinde bir gölge alanı oluşur ve bu alanda güneş radyasyonu etkisi ortadan kalkar. Buna karşılık uzay radyasyonu, ister güneş olsun isterse gölge olsun her zaman mevcuttur.

Uzay radyasyonunun şiddeti; yüzeyin yönüne, aylara ve günün saatlerine göre değişir. Yeryüzünde bulunan her yüzey uzay (yaygın) ve direkt güneş radyasyonun etkisi altında olup bu iki radyasyonun toplamına maruzdur. Toplam radyasyonu aşağıdaki bağıntılar ile bulabiliriz.

ID = K x IDn

It = ID + Id

Bu bağıntıda;

ID ; Direkt güneş radyasyonu, W/m2
IDn ; Güneş ışınlarına dik yüzeydeki direk güneş radyasyonu, W/m2
Id ; Uzay (yaygın) radyasyon, W/m2
It; Toplam radyasyon, W/m2
K ; θ izdüşüm açısının kosinisüdür

Yatay yüzeyler için K değeri, güneş yükseklik açısının sinisüne eşittir.

K = cosθ= sinβ 'dir.

Düşey duvarlar için ise K; güneş yükseklik açısı p ve duvar güneş azimutu y 'nın bir fonksiyonudur.

K = cosθ= cosβ x cosγ

Bir dahaki yazıda görüşmek üzere, hoşcakalın..

6 Aralık 2011 Salı

Örnek Mimari Üzerinde Kanal Kesit ve Basınç Kaybı Hesapları

Sevgili arkadaşlar,

Daha önceki yazılarımda kanal tasarımın usullerini, bu usulleri uygularken dikkat etmemiz gereken hususları ve tasarımın büyük çarpanı olan kanal kesit ve basınç kaybı hesaplarını izah etmeye çalışmıştım. Takip edebildiğim kadarı ile yazıların teori anlatan kısımlarından çok, pratiğe dönük olanları daha çok ilgili çekiyor ve okunuyor, bende bu yazımda AutoCAD üzerindeki uygulamalara biraz daha ağırlık vermeye çalışacağım.

Son yazımda genel kanal basınç kaybı hesaplarından ve bu hesapların kanal kesitlerine dönüştürülmesi için gerekli kısımları anlatmıştım.

Mimari plan üzerinde menfez yerlerini işaretledikten sonra, bu menfezleri en optimum şekilde fan’a veya santrale doğru toplayarak bir kanal hattı meydana getirmiştik. Bu kanal hattı ile ilgili hesap bileşenlerini ise excel’de veya kağıt ve kalem kullanarak, veya firmamızın hazırladığı e-Hvac yazılımı ile bir listesini hazırladık. Bu liste biraz sonra dökümünü yapacağımız kanal hesap usullerinde bize yardımcı olacak.

Kanal tasarımında, kanal içerisindeki hava hızlarının kesitler ve basınç kayıpları ile yakından ilgili olduğunu belirtmiştik, işte bu tespitimizi uygulamaya geçirmenin vakti geldi, kanal üzerindeki minumum hava hızını örneğimizi göz önüne alarak 2 m/sn ve maksimum hızıda 5 m/sn. Seçiyorum. Olabilecek maksimum hızlar ile ilgili bir tabloyu önceki yazılarımda belirtmiştim. Buna göre her kanal bölümü için olası çaplandırmayı aşağıdaki formülümüzü kullanarak yapabiliriz.

diameter = (2 * (((volume / (velocity * 3600)) / pi) ^ 0.5)) * 1000

bu formülde;

volume : hesabı yapılan kanal bölümünün toplam debisi (m3/h)

velocity : hesabı yapılan kanal bölümündeki hava hızı (m/sn)

pi : 3.14 alınabilir

diameter : hesabı yapılan kanal bölümündeki dairesel kanal kesiti (m)

Daha önce oluşturduğumuz kanal hattı listesinde boş bulunan kanal kesiti kısmına bulunan bilgileri yazarak not alalım, bu aşamadan sonra her kanal bölümü için debi, hız ve kesit ebadı değerlerini bildiğimize göre kanal basınç kaybı değerini de rahatlıkla bulabiliriz.

Basınç kaybı bulunması sırasında aşağıdaki formülasyonları kullanabilir, bu formülasyonlar ASHRAE nin FUNDAMENTALS yayınlarında kanal kesiti ve basınç kaybı hesabı yapılmasında kullanılması tavsiye edilen formülasyonlardır.

re = ((velocity * diameter) / (1000 * hk_kviz))

velocity : hesabı yapılan kanal bölümündeki hava hızı (m/sn)

diameter : hesabı yapılan kanal bölümündeki dairesel kanal kesiti (m)

hk_kviz : hesabı yapılan kanal hattı için kinematik vizkozite

pd = (hk_yoğ * ((velocity ^ 2) / 2))

velocity : hesabı yapılan kanal bölümündeki hava hızı (m/sn)

hk_yoğ : hesabı yapılan kanal hattı için hava yoğunluğu

pd : hız basınçı olarak tarif edilen dinamik basınç

f = (0.11 * ((((emstivite / diameter) + (68 / re))) ^ 0.25))

emtivite : kanal hattı malzemesine bağlı olan pürüzlülük değeri

diameter : hesabı yapılan kanal hattını için tahminin kanal kesiti (m)

re : Reynolds katsayısı kanal içindeki akışın laminer/türpülanslı olmasını tanımlıyan boyutsuz katsayı

deltapf = (f * (1000 / diameter) * pd)

diameter : hesabı yapılan kanal bölümündeki dairesel kanal kesiti (m)

pd : hız basınçı olarak tarif edilen dinamik basınç

deltapf : hesabı yapılan kanal bölümündeki basınç düşümü değeri (pa)

e-Hvac yazılımı kanal bölümleri listesi penceresi

Yukarıda anlatılan hesaplar her kanal bölümünü için tekrar edilirse, kanal tasarımlarında uygulanması gereken kanal bölümleri ebatları ve basınç düşümü değerleri ortaya çıkacaktır. Bu aşamadan sonra hesapladığımız kanal bölümlerine ait kesit ebatlarına uygun olarak kanal tasarımımızı mimari plan üzerine işliyoruz.

Oluşan listede dikdörtgen ve düz oval dediğimiz kanal bölümleri için ebatlar (a x b) şeklinde veriliyor. İlk okunan ebat her zaman planlar üzerinde işlenecek olan kanal genişliği ebatlardır. B ebadı ise plan üzerinde göremediğimiz kanalın yükseklik ebadıdır. Küçük debili kanal hatlarında (örneğimizdeki gibi :D) maksimum kanal hava hızını düşük tutmakta fayda vardır. Bu örnekte 5 m/sn. Seçildi. Oluşan kanal kesit ebatlarını mimari plan üzerinde işlediğimizde kanal hattımız aşağıdaki çizime benzemesi gerekir.

Bu çizim üzerine istersek kanal bölümleri ile ilgili bilgiyi copy/paste yöntemi ile iliştirerek projeyi okuyacak insanlara kolaylık sağlayabiliriz. Görüldüğü üzere kanal tasarımı ve kanal kesit ve basınç kaybı hesapları aslında çekinmeden yapabileceğimiz bir tasarım basamağı, mekanik tesisatı oluşturan onlarca disiplinden bir tanesi olan hava kanal tasarımı ses problemleri ve titreşim incelemesi ile derinleştirilebilir.

İleriki yazılarımda yapıyı oluşturan yapı bileşenlerinin özelliklerinin incelenemesi ve gerçek mimari planlar üzerinde yapı dış kabuğu ve ısı yalıtımının incelenmesini irdeleyeceğiz.

Hoşçakalın.

2 Aralık 2011 Cuma

Sektörden Haberler : İnşaat Sektöründe Hedef Ülkelerin Bakanları Avrasya Yapı Ürünleri Fuarı'nda

Türkiye ve etki alanındaki yakın çevre ülkelerinde devam eden 225 milyar dolarlık inşaat projelerine çözümlerin sergileneceği Megabuild Fuarı 8 Eylül'de CNR EXPO?da açılıyor. Yaklaşık 3 milyar dolarlık iş hacmi ile sektörün 2023 hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayacak fuarda Mega Forum kapsamında ?Uluslararası Çelik Yolu Zirvesi?, ? Yapı ve Yapı Malzemelerinde Kurumsal Gelişim ve Marka Konferansı? gibi pek çok etkinlik düzenleniyor.
Mega Forum?a yurtdışından çok sayıda bakan, bürokrat ve teknokrat katılıyor.


Afganistan Bayındırlık Bakanı Abdul Qudus Hamidi, Azerbaycan İktisadi İnkişaf Bakanı Şahin Mustafayev, Gana Su Kaynakları, Çalışma ve Konut Bakanı Alban Bagbin, Irak Konut ve İmar Bakanı Mahammed El Darraji, Kırgızistan Ekonomik Düzenleme Bakanı Uçkunbek Taşbaev, Tunus Teçhizat Bakanı Mohamed Ridha Fares, Makedonya Ulaştırma Bakanı Mile Janakievski, Kazakistan Sanayi ve Yeni Teknolojiler Bakanlığı Sanayi Komitesi Başkanı Amaniyaz Ercanov, Moldova Ekonomi Bakan Yardımcısı Sergiu Ciobanu, Pakistan Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Kamran Lashari, Mısır Sanayi ve Dış Ticaret Bakanlığı Müşteşarı, Hırvatistan Ekonomi, Çalışma ve Girişimcilik Bakanı Duro Popijac'ı temsilen İstanbul Başkonsolosu, Nijerya Madenler ve Çelik Geliştirme Bakanlığı Müsteşarı, Moğolistan Yol, Ulaşım, İnşaat ve Kentsel Kalkınma Bakanı adına Kamu İdaresi Genel Müdürü Byambajav Batsukh fuara ve zirveye beraberlerindeki alım heyetleriyle katılan bakan ve üst düzey yetkililer arasında yer alıyor. Organizasyona İran da bakanlık düzeyinde alım heyetiyle geliyor.


T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, T.C. Ekonomi Bakanlığı ve İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği-İMSAD'ın desteğiyle CNR EXPO Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen ve açılışını Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan?ın yapacağı fuara ayrıca yeniden yapılanma sürecinde olan Irak başta olmak üzere, hedef pazarların bakanları ve hükümet yetkilileri kalabalık heyetlerle katılırken, 36 ülkeden alım grupları fuara gelerek katılımcılarla birebir görüşmelerde bulunacaklar.

Kaynak : Termodinamik Dergisi

1 Aralık 2011 Perşembe

Yeni Isı Yalıtım Yönetmeliği (TS825 II. Yayın)

 

Merhaba arkadaşlar,

 

Mekanik tesisat konularında sizleri bilgilendirmeye çalıştığım yazılarımda bugünü Yeni Isı yalıtım yönetmeliği TS825 konusuna ayırmak istedim. Şimdi AutoCAD’ci arkadaşların yüzünü görür gibiyim, yaw bize çizimle ilgili pratik notlar versenize, niye bizi böyle angaryalar ile uğraştırıyorsunuz diye. Tabi latife bir yana Isı yalıtımı ülkemizde bugüne kadar önemi anlaşılmamış, cebimizdeki paraların eriyip gitmesine sebebiyet veren bir hususdu. Ne zamanki Doğalgaz zamları bizleri tek tek vurmaya başladı işte ozaman klasik Türk yakınması, way benim başıma gelenler diye sızlanmaya başladık.

Öncelikle Isı yalıtımı nedir bu konuyu açmak lazım. Arkadaşlar Türkiyedeki enerji sarfiyatının büyük bir bölümü ulaşım ve ısınma için sarf edilmektedir. Türkiye bütçesinin büyük bir kısmını oluşturan enerji maliyetleri günbe gün artmakta, bu artış her zamanki gibi vatandaşın cebinden karşılanmaktadır. Yapılarda ve tesisatlarda ısı kayıp ve kazançlarının sınırlandırılması için yapılan isleme “ısı yalıtımı” denir. Teknik olarak, ısı yalıtımı, farklı sıcaklıktaki iki ortam arasında ısı geçisini azaltmak için uygulanır. Enerji transferini azaltmanın, [durdurarak demiyoruz çünkü böyle bir olgu dünya fiziğine karşı gelmek olur] kış ve yaz dönemleri için iç ortamda tasarladığımız hava kalitesini korumak adına yapılarda ısı yalıtımı yapılmasının ana sebebi olduğu ortaya çıkıyor.

İç ortam kalitesi uygulamadan uygulamaya farklılık göstermekle beraber, genellikle 20-22 °C ve %50 bağıl nem değerlerinde seyreder. Bu iç ortam kalitesini sabit tutabilmek adına kış sezonunda ısı kaybı hesapları ile bulunan yüklerin mahalde karşılanması gerekir, yaz sezonunda ise ısı kazancı hesapları ile bulunan yükleri mahalde karşılanması gerekir. Bu değerler ısı yalıtımı uygulanmış bir binada çok cüzzi çıkarken, kendi haline bırakılmış bir tasarımda çok büyük rakamlara ulaşabilir.

İnsanların yaşam kalitesinden ve konforundan ödün vermeden, enerji tasarrufu saglamak için

alınabilecek üç önlem vardır. Bunlar, yüksek verimli cihazların kullanılması, otomasyon

sistemleri ve ısı yalıtımıdır. Bu üç önlem arasında ilk sırayı ise ısı yalıtımı alır. Etkin bir ısı

yalıtımının yapılmadıgı binalarda, enerji tüketimi çok fazladır. Hesaplamalar, etkin bir ısı yalıtımı ile yapılarda ortalama yüzde 50 enerji tasarruf edilebilecegini ortaya koyuyor. Enerjinin verimli kullanılmaması, çevre kirliligine neden olurken dogal yasamı da olumsuz etkiliyor.

Konutlarda; kaybedilen veya kazanılan enerjinin büyüklügü, ısıtma veya sogutma amacı ile

tüketilen enerji miktarını belirlediginden, enerji tasarrufu saglamak için yasadıgımız alanın ısı

kaybı/kazancını azaltmak gerekir. Yapı bilesenleri üzerinden geçen ısıl enerji miktarını

sınırlandırmak; bina kabugunda ısı yalıtımı yapılması, yalıtımlı dograma ve camların kullanımı ile mümkündür.

Isıl konforu saglamak için ortam sıcaklıgı (ti) ile duvar iç yüzey sıcaklıgı (tiy) arasındaki sıcaklık farkı düsürülmelidir. Bu fark ne kadar yüksek olursa konfor da o kadar düsük olacaktır. Konforlu bir mekân için bu farkın en fazla 3°C olması gerekir. iç yüzey sıcaklıklarının düsük olması durumunda, ısının ortam içinde soğuk yüzeylere doğru hareketi, istenmeyen hava akımları olusturur. Bu hava akımları da konforu azaltarak hastalıklara neden olur.

ti-tiy Konfor Durumu

2 Çok konforlu

3 Konforlu

4 Az konforlu

6 Konforsuz

8,5 Soguk

>8,5 Çok soguk

iç yüzey sıcaklıkları ile ortam sıcakları arasındaki farkı azaltmak için ısı yalıtımı gerekir. Isı

yalıtımı ile mekânın her noktasında homojen bir sıcaklık saglanır ve hava akımları engellenir. Bu da hem konforlu hem de saglıklı bir ortam saglar.

Bir yapı malzemesinin ısı yalıtım malzemesi kategorisine girebilmesi için o malzemenin uygulamaya dönük üretiminin yapılabilmesi, lojistik ve perakende olarak pazarlanabilir olması, ısı iletim direncinin yüksek olması gerekir.

Isı iletim direnci R = d / λ dır.

Bu formülde

R = m2/KW

d = m

λ = Wm/K

Yeni TS825’e göre bazı ısı yalıtım malzemelerinin teknik özellikleri aşağıda listelenmiştir.

 

Bu çizelgede sütunlar; malzeme ismi, birim hacim ağırlığı (kg/m3), ısı iletkenlik hesap değeri (W/mK) ve su buharı difüzyon direnç faktörüdür.

Görüldüğü üzere ısı geçiş direncini arttırmak, ısı iletkenlik hesap değeri düşük olan bir malzemenin kalınca kullanılması ile sağlanabilir. Aynı direnci yaratacak malzemenin daha düşük kalınlıkta seçilmesi için ısı iletkenlik hesap değerinin düşük olması gerekmektedir.

Bir dahaki yazımızda TS825 (II. Yayın) üzerinde yapılan değişklikler ile ilgili sizleri bilgilendirmeye devam edeceğim.

30 Kasım 2011 Çarşamba

Soğutma Yükü Yazılımları..

Merhaba arkadaşlar;

Ülkemizde standartlaşma eksikliklerinden belki en muzadarip sektör biziz, Türk mekanik tesisat dünyası malesef bir standart ve uygulama fakiri olarak bir heyula gibi karşımızda dikiliyor, bunun sebebi nedir, bu sebebi ortadan kaldırırsak insanımız muasır medeniyetler seviyesine uygun davranır mı yoksa yine en ucuzu tercih ederek aslında kaderine doğru bir adım daha mı atar.

Arkadaşlar, devlet büyüklerimizin çok sevdiği bir terane vardır, Türkler tarihte en çok devlet kuran millettir diye, aslında duyunca insan önce bir heyecanlanıyor, vay anasına kıvamına geliyor, ilk şaşkınlığı attıktan sonra e hani bu kadar devlet diye sağına soluna bakınıyor, arkadaşlar devlet büyüklerinin bu lafı sevmesindeki yegane mantık, siz halk olarak gününüzü gün edin, derdi tasayı unutun, bu devlette yıkılırsa nasolsa yenisi kurulur, siz elinizi taşın altına sokmayın, etliye sütlüye karışmayın, harvurup harman savurun deniyor. Eh bu durumda yurdum insanı ne yapacak sormıyacak soruşturmıyacak, ben neden fakir cahil kalıyorum demiyecek, okumuşundan okumamışına kadar uygar olmanın gerektirdiği toplumsal duyarlılıkları göstermiyecek, sıraya bile girmeye tenezzül etmiyecektir. Nasolsa buda yıkılırsa yenisi kurulur.

Evet, biraz uzun kaçan girizgahtan sonra Soğutma Yükü yazılımları ile ilgili sizleri bilgilendirmek ve bilinçlendirmek istiyorum.

Arkadaşlar soğutma yükü analizi neden ısı kaybı analizinden daha önemli ve detaylı irdeleniyor dediğinizi duyar gibiyim, oluşan soğutma yüklerini ortamdan uzaklaştırmak ve gerekli konfor değerlerini elde etmek yaz sezonunda, kış sezonundan daha zor ve maliyetlidir. Soğutma yükünü bertaraf edicek akışkanların ısı transfer kabiliyetleri daha az ve kullanılan cihazlar daha pahalı olduğu için soğutma yükleri çok daha detaylı irdelenmek ve hata toleransı en az şekilde bulunmak zorundadır. Öyle olmayasaydı ASHRAE’de fundamentallerinde sokaktaki elektrik direğinden bir kanca marifeti ile kaçak eletrik alın ve binanın betonarme etriyelerine bağlıyarak binanızı ısıtın/soğutun derdi. Bunun yerine neredeyse 1965’li yıllardan başlıyarak çeşitli çalışmalar, yöntemler geliştirildi ve binlerce kişinin emeği ile tablolar, kat sayılar, hesap yöntemleri vücuda getirildi.

Bu yöntemlerin başında

Eşdeğer sıcaklık farkı yöntemi
Geçiş fonksiyonu yöntemi
CLTD/SCL/CLF yöntemi (adı öyle uzun ve kullanılan yöntem açısından TR’ye uygun değil)
Isı dengesi yöntemi
Işınım zaman serisi yöntemi

sayılabilir.

Ülkemizde ısı yükü hesaplarında da halen bir karmaşa, mal sahibi, yüklenici ve taşeronlar arasında bir mutabakat sağlanamamış durumda. Mal sahibi çeşitli üfürmeler sonucunda bilgi sahibi olmadığı konularda fikir sahibi olarak sektörde uygulama imkanı bulmayan yöntemleri talep etmekte. Yüklenici taşın altına elini sokmak istemediği için hangi standartta olursa olsun işin çabuk bitmesine vesile olacak her türlü bilgiyi kabul etmeye hazır. Taşeronlar ise ellerindeki entürümanlar ne ise o nun iş için en uygun olduğunu düşünen bir yapıda.

Yukarıda zikredilen hesap yöntemlerinin birbirlerine üstünlükleri veya eksiklikleri olabilir. Bu farklar tabiki standartların geliştirildiği ülke için değil, uygulamaya çalışan ülkeler içindir.

Arkadaşlar, yukarıda bahsi geçen hesap yöntemlerinin çoğu, YAPI KODLARI dediğimiz ve bundan seneler önce bir disiplin altına alınan imalatlara atıf yapılan çeşitli bilgiler istemektedir. Bu imalatlar ülkemizde bir standart altına alınamadığı ve uzun sürede alınamıyacağı aşikar olduğu için çoğu hesap yöntemi ülkemiz için geçerliliğini yitirmektedir. Bu hesap yöntemlerinden sadece Eş değer sıcaklık farkı (TETD/TA) yöntemi kulandığı bilgilerin çeşitlendirilebilmesi açısından TÜRKİYE’YE EN UYGUN HESAP YÖNTEMİDİR. Bulunan sonuçlar tüm hesap yöntemlerinde aynı olmakla beraber, kullanılan bilgilerin içeriği en çok adapte edilebilen tercih edilmelidir.

Bildiğiniz gibi MTH – Mekanik Tesisat Hesapları Yazılımı’nın bir modülü olan MTH için Isı Yükü Hesabı yazılımı 1994 senesinden beri piyasalara hizmet vermektedir. Yaşayan bir yazılım olan MTH ar-ge ve idamesi firmamız tarafında 365’gün mantığı ile yapılmaktadır. Sizlerin istekleri ve destekleri ile daha iyi yerlere gelmesini planladığımız ulusal yazılımımız MTH’a sektörce sahip çıkılmalıdır. MMO, TTMD, vb. kurumların bu konuda extra gayretlerini görmeyi çok istiyoruz. Eğer sizde Soğutma yükü hesabı yapmak için bir yazılım arıyorsanız ve Türkiye şartlarına %100 uyumlu ve Dünya standartlarına atıf yapan bir yazılım olan MTH’ı tercih edebilirsiniz.

Bir dahaki yazımızda buluşmak üzere, hoşcakalın..

28 Kasım 2011 Pazartesi

Buhar Tesisleri ve Boru Hatları Çaplandırılması II

Buhar borularının boyutlandırılması için çeşitli yöntemler ve kaideler mevcuttur, bunlar içerisinde en pratik ve kolay uygulanabilir olanı; eş basınç düşümü yöntemini inceliyeceğiz. Buhar tesislerinde proses haricinde ısıtma amaçlı kullanımlarda buhar basıncını arttırdıkça transfer olacak enerji miktarı artacağından ısı transferindeki iyileşmeye bağlı olarak boru çapları küçülme eğilimindedir. Yalnız bu durum sistemdeki aparatların yüksek basınca uygun olanları ile dengelenmesi gerektiğinden ek maliyetlere sebebiyet verecektir. İşte mühendislik sanatıda tam burada devreye giriyor ve en optimum olanı tercih etme yolunda bize kılavuzluk yapıyor.

Buharı yüksek basınçta taşıyarak kullanma yerlerinde basıncını düşürmek bir çözüm yöntemi olmakla beraber ısı transferindeki kayıplar, yüksek basınca mukavim sistem tasarımı, vb. nedenlerle uygulanması özel karar ve sorumluluk gerektirmektedir. Bizce sistemdeki basıncın mümkün olan en düşük değerde seçilmesidir.

Buhar hatlarında kullanılabilecek boru tiplerine değinmek gerekirse, Dikişli siyah vidalı borular (TS 301/1,2,3) Orta ağır (DIN 2440), Ağır (DIN 2441) Dikişli siyah vidasız borular malzeme St37 çelik. Dikişsiz siyah çelik borular (DIN 2448) PN 100’e kadar bu boru cinsi tavsiye edilir. Buhar hatlarında genellikle PN 16 ve PN 25 borular tercih edilir.

En geçer sistem olarak çaplandırma için tüm tesisat disiplinlerinde öncelikle tek hat şemaları oluşturulmalıdır. Buhar tesisatı içinde bu geçerlidir, genel geçer bir kaide olarak tek hat şemaları üzerinde sistemin karakteristiklerini yansıtacak bilgiler olmalıdır. Hat adı, hat yükü, hat uzunluğu, vb. bilgiler bu tek hat şemalarında yer almalıdır. Tek hat şemasının oluşturulması ile sistemin en uzun ve en yüklü hattı olan kritik hat gözle tespit edilir.

Kritik hat üzerineki başlangıç ve bitiş basınçları belirlenir, Başlangıç basıncı kazan işletme basıncı (pS) , bitiş basıncı ise sarf yerinde olması istenilen kullanma basıncıdır (pA). pS ve pA basınçlarına denk gelen PS ve PA basınç faktörleri Tablo37’den bulunur.

Kritik hat eş değer uzunlukları tespit edilir, özel parçaların eşdeğer uzunluklarınıda göz önüne almak için görece küçük sistemlerde eşdeğer uzunluk değeri %20, büyük sistemlerde %10 arttırılarak ilave edilir.

F = (PS-PA) / L formülünü kullanarak sistemin basınç kaybı faktörü bulunur.

Tablo38’de en soldaki F sütünundan bulduğumuz basınç kaybı faktörüne en yakın olanı tespit edilir. F satırında sağa doğru hareket ederek debi değeri (x) bulunur. Debi değerinin bulunduğu sütunun başındaki boru çapı hattın boru çapıdır.

Kritik devre üzerindeki tüm hatlar sırası ile bu işleme tabi tutularak kritik dever üzerindeki tüm hatlar çaplandırılır.

Bir dahaki yazımızda başka bir konuya değinmek üzere hoşcakalın..

24 Kasım 2011 Perşembe

Cefakar Öğretmenlerimiz; Öğretmenler Gününüz Kutlu Olsun..

 

Merhaba Arkadaşlar;

 

Biliyorsunuz 24 Kasım Öğretmenler günü ancak 1981 yılından itibaren resmileşen bir kutlama. Bu milleti afetin eşiğinden kurtaran, şimdi önüne türlü engel çıksada muasır medeniyetler seviyesine çıkartan bir neslin torunları olan, zamanında yokluklar içinde topla tüfekle yapılan bitmeyen mücadelenin, şimdi ilim, bilim ile yapılan uzatmalarında eğitim neferleri olan, kıymetli, cefakar, elleri öpülesi Öğretmenlerimiz. Öğretmenler gününüzü kutluyor, bu vesile ile karşılığı verilemez çabalarınızın bir nebze olsun karşılığını bulmasını temenni ediyoruz.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Buhar Tesisleri ve Boru Hatları Çaplandırılması I

Özellikle proses ihtiyaçları doğrultusunda endüstriyel tesisler ve bazı büyük kapasiteli yapılarda mekanik tesisat sistemlerinde ısıtıcı akışkan olarak buhar tercih edilmektedir. Buhar tesisleri bünyelerinde barındırdıkları yüksek basınçlar ve sistemi bütünleyen cihazlar dolayısı ile özellikle standartlara tam uygun projelendirilmelidir. Ehil ellerde ve standartlara uygun tasarlanan buhar tesisleri son derece güvenli ve verimli olabilmektedir. Buhar tesislerini bütünliyen aparatlara bir genel bakış yapacak olursak bunlar;

Buhar kazanları : Buhar kazanları, sistemin kalbi sayılabilir, tesisin ihtiyacı olan miktar, basınç ve nitelikte buharın üretildiği cihazlardır. Alev duman borulu ve su borulu tipte olmak üzere iki ana kazan tipoinden biri tercih edilebilir, Orta büyüklükteki bir tesis için genellikle alen duman borulu silindirik tipteki skoç kazanlar tercih edilir. Genel olarak 15 atü işletme basıncı ve ısıtıcı yüzey alanı olarak 300 m2 olan kazanlara kadar terchi edilebilir.

Buhar akümülatörleri : sistemin pick yük ihtiyacını karşılamak, buhar kazanının kapasitesini makul şartlar tutmak ve sistem emniyeti açısından sistemde olması gereken genellikle buhar veya kaynar su ile ısıtılan silindirik basınçlı kaplardır. 3/4 ‘ü su ve ¼’ü buhar ile dolu olması tavsiye edilir. 3 önemli tipi içerisinde en çok direk temaslı olarak tabir edilen Ruths buhar akümülatör kullanılır.

Kondens tankları : Kullanım yerlerinde enerjisini bırakak yoğuşan buharın kondens hatları ile toplandığı tanklardır. Gönderilen buharın tamamının kondens olarak toplanamadığı sistemlerde bir su yumuşatma cihazı ile birlikte techiz edilmelidir. Kondens hatları tanka doğrudan bağlanırken su yumuşarma cihazı bakır bir şamandıra ile techiz edilmelidir.

Degazörler : Suyun içindeki kimyasal gazların ayrıştırılması ve kazan gönderilen suyun ısıtılması amacı ile kullanılır. Suyun içindeki kimyasal gazların ayrıştırılması özellikle korozyon önlenmesinde önemli bir adımdır, bunun yanında kazan giren suyun ısıtılması kazandaki termak şokları azaltacak kazan ömrünü uzatacaktır.

Kondenstoplar : Bir diğer adıda buhar kapanıdır. Kapanlar buhar kullanan cihazlardan sonra veya ana dağıtım hatlarının drenajlarına konur. İdeal olanı kapanlardan sadece yoğuşan buharın (kondensin) geçmesidir, böylece buharın tamamen kullanılması amaçlanır. Uygun tip ve kapasitede seçilmeleri sistemin verimi ve ömrü açısından önemlidir.

Bir dahaki yazımızda buhar hatlarının çaplandırılması konusuna bakacağız, Hoşcakalın..