Malumunuz önümüzde ki günlerde ülkemizin ve halkımızın kaderini derinden etkiliyecek bir seçim yapılacak. Yazılım dünyasındakilerin bildiği bir terim olarak her zaman "Çalışan sistemi bozma" deriz. Bu seçim örneğide çalışan bir sisteme çomak sokulması olarak görülebilir, dünyada eşi benzeri olmayan, monarşi desen değil, parlementer sistem desen değil, tam bir Haute couture sipariştir.
Bundan önceki günlerde Türk halkının seçimlerde neyi seçtiğine göz atmış, aslında yapılan seçimler ile elde edilenin bir zafer olmadığı aksine geleceği cepten yemenin bir örneği olduğunu paylaşmıştık.
Cumhuriyetin kuruluş günlerine ve 90 yılda gelinen noktaya bakarsak. Milli şef döneminden sonra uçak fabrikalarının kapatıldığını, araba ve motor üretiminin önünün kesildiğini. Toprak reformunun terk edildiğini, eğitim ve okuma hakkının adeta parayla satıldığını, Tüm lider marka ve işletmelerin yabancılara devredildiğini, Bankalar ve borsanın yabancıların elinde olduğunu, üretim adına bir elin parmaklarını geçmeyecek işletmeninde başına çöküldüğünü görebiliriz.
Türk halkı sağduyulu seçimleri ile bizi 2017 yılına getirdi. Atomu parçalayamadı, Uzaya araç gönderemedi, hiç bir hastalığa çare bulamadı, yediğimiz ekmeğe hayvan yemi olması bile sakıncalı GDO'lu katkılar karıştırılmasına mani olamadı. Nerde bu devlet diye isyan etti, yinede madenlerde ve tersanelerde ölmekten kurtulamadı. Öyleyse yaptığı seçimler doğruydu diyebilirmiyiz, pek tabiki hayır, diyemeyiz.
Artık dizginleri ele alma vakti gelmiştir. Halka rağmen, yönetim, kişiye özel yasa olmaz. ihya olacaksa ihaleci müteahhit, milletvekili eşi dostu değil, 80 milyon ihya olmalı, yurdun dört bir yanında tiyatro salonları, kütüphaneler, hastaneler olmalı.
Eyyyy Türk halkı, sağduyu vakti şimdi gelip çattı. Bugüne kadar ekonomik, demoktatik, insanca tüm haklarını cepten yedin, yarına allah kerim dedin. Allah yine kerim ve rahman ama senin cebinde tek metelik kalmadı. Eğri otur doğru düşün, doğru seçim yap.
Bir daha ki yazımızda buluşmak üzere, hoşçakalın.
