28 Ekim 2011 Cuma

Cumhuriyet’in 88. Yılı Kutlu Olsun…

Türkiye olarak zor günleri üst üste yaşıyoruz, Milletce kenetlenmenin, doğruyu ve yanlışı ayırmanın tam zamanı diye düşünüyorum. Deprem afeti vasıtası ile temeli sağlam olmayan binaların nasıl yıkıldığına bir daha şahit olduk. Cumhuriyetin atlattığı deprem sayısını ise bilemiyoruz, temelleri sağlam, içindeki bireyleri koruyup kollayan cumhuriyete bir kez daha sahip çıkma zamanı.

Türkiye Cumhuriyeti, ulu önder Atatürk’ün açtığı yolda, kurduğu ülküde ilelebet payidar kalacaktır. Cumhuriyetin 88. yılı tüm Cumhuriyet vatandaşlarına kutlu olsun..

26 Ekim 2011 Çarşamba

Psikrometri VI – The End…

Merhaba;

AutoCAD üzerinde mekanik tesisat bilgileri vermeye çalıştığım yazılarımda, bugün sizlerle psikrometri üzerine hazırladığım yazı dizimin sonuncusu ile beraberiz. Psikrometrik diagram ve proses bilgileri tabiki 6 yazılık bir anlatımla üzerinde kompedan olunacak bir husus değil, devamlı çalışma, kendini geliştirme ve öğrenme azmi gerektiren çok detaylı bir konu. Sadece diagramın yapısını anlamak bile özel ilgi alaka gerektiriyor. Bunun yanında benim hazırladığım yazılar bu engin ummana nerden dalış yapmanız gerektiğine işaret ediyor. Naçizane yazılarımı bir ulemadan fetva alır gibi değil, uzmanlaşmak istediğiniz konuya bir giriş bileti olarak düşününüz.

Toparlayacak olursak, bundan önceki tüm psikrometri yazılarımı diagram ortamını tanıma ve örnek bir soğutma prosesine giriş olarak özetliyebiliriz. Örnek soğutma prosesimizi bugün bitirip, burdan çıkan değerler ile örnek bir ısıtma proseside tasarlıyacağız.

Klima santralinin belkide en önemli parçalarından olan batarya kapasitesi ve fan debisinin bulunması işlemlerini bu yazımızda irdeleyip, ısıtma prosesi ile ilgili çözümüde yine bu yazımızda ele alacağız.

Daha önce oluşturduğumuz örnek üzerinden devam edersek, ASHRAE’nin tavsiye ettiği standart atmosfer hesap yöntemine göre batarya kapasitesi için aşağıdaki formülü kullanabiliriz.

GTH = (RSH + OASH) + (RLH + OALH)

Bu formülde;

GTH : Grand total heat / Büyük toplam ısı (Watt)

RSH : Room sensable heat / Oda duyulur ısısı (Watt)

RLH : Room latent heat / Oda gizli ısısı (Watt)

OASH : Outdoor air sensable heat / Dış hava duyulur ısısı (Watt)

OALH : Outdoor air latent heat / Dış hava gizli ısısı (Watt)

Yine formülde adı geçen değerleri bulmak için;

RSH = Isı kazancı hesabından gelecek sayısal değer (Watt)

RLH = Isı kazancı hesabından gelecek sayısal değer (Watt)

Bu değerleri bulmak için en basit hesap yöntemi MTH için Isı Yükü Hesabı dır.

Bu formül ile dış hava duyulur ısısını bulunur. Soğutma uygulamalarında taze havanın etkisi ile şartlandırılacak ortamda meydana gelen duyulur ısı artışını hesaplamak için kullanılır. Dış havanın kuru termometre sıcaklığı to, iç havanın kutu termometre sıcaklığı ise tr ile ifade edilir. Aşağıdaki formülde cp; havanın ısınma ısıdır. Kj cinsinden Cp =1+1.805*W bağıntısı ile hesaplanabilir. W; kg/kg cinsinden nem miktarıdır. Komut nokta özelliklerine göre ısınma ısısını kendisi hesaplar.

Bu formül ile dış hava gizli ısısını bulunur. Klima uygulamalarında dışarıdan alınan havanın (Taze hava) Ortamda meydana getirmiş olduğu gizli ısı artışını hesaplamak için kullanılır. Wr, iç havanın nem miktarını, Wo ise dış havanın nem miktarını ifade eder. Hfg, hava içindeki su buharının buharlaşma gizli ısısıdır. Sıcaklıkla artış gösterir. (Ma)h ise taze hava debisinin, kütlesel ifade edilmiş şeklidir. Hacimsel debinin hava sıcaklığındaki hava hacmine bölünmesi ile bulunabilir.

Örneğimizi sayısal değerler üzerinden işletirsek;

RSH = 25,000 (watt)

RLH = 8,500 (watt)

OASH = 7,200 (watt)

OALH = 10,700 (watt)

Batarya kapasitesi ise GTH = 51,400 (Watt), bulunur.

Bu aşamadan sonra sıra sevk havası debisinin Vsa (m3/h) bulunmasına gelecektir.

Yine sevk havası debisinin bulunması için ASHRAE’nin tavsiye ettiği standart atmosfer hesap yönteminde geçen bir iki farklı formülü burda konu alacağız. Formüller farklı olsada buldukları sonuç aynı olacaktır, aradaki fark bizim bu formülleri kullanırken bildiğimiz hesap değerlerinin farklı olabileceğidir. Kimi zaman elimizde ERSH, kimi zaman elimizde tadp veya kimi zaman elimizde tsa gibi değişik hesap bilgileri bulunabilir, Sahip olduğumuz bilgiler hangi formüle uygun ise o formülü kullanarak sonuca gidiyoruz.

Bu formül ile Sevk havası debisi bulunurr. İç hava sıcaklığı (trm) ve cihaz çiğ noktası sıcaklığından (tcçn) faydalanılır.

Bu formül ile Sevk havası debisi bulunur. İç hava(trm), sevk havası sıcaklığını (tsa) kullanır. Cihaz çiğ noktası sıcaklığının verilmediği durumlarda tercih edilebilir.

Bu formül Özellikle ısıtma proseslerinde sevk havası debisini bulur. Sevk havası sıcaklığının belirli bir derecede tutulması istenildiği durumlarda sevk havası debisinin saptanması için tercih edilmelidir.

Buna göre örnek prosesimiz için sayısal değerleri işlettiğimizde Vsa = 4,900 m3/h değerine ulaşabiliyoruz. Sonuç olarak klima santrali üreticisine/satıcısına elimizdeki doneleri ulaştırdığımız anda bizim projemize ve sayısal değerlerimize en uygun klima santrali seçilmiş oluyor.

Elimizdeki taze hava, fan debisi, vb. bilgilerden yola çıkarak aynı klima santralinin ısıtma sezonunda da görev yapması için gerekli olan proje değerlerine kolaylıkla ulaşabiliri. Elimizdeki doneleri kullanarak MTH için Psikrometrik Diagram yazılımında hazır onlarca proses makrosundan elimizdeki verilere en uygun prosesi bulup işaretliyor ve gerekli doneleri giriyoruz.

Şekilde görüldüğü gibi, öncelikle hazır proselerden bir tanesini seçerek, yazılımın bizden istediği projemizle ilgili genel bilgileri yazıyoruz. Bu bilgilerin tümü projenin tasarlanması ve çözülmesi için gereken minumum elzem bilgilerdir. Bunlardan herhangi birini bilmiyorsanız, o proses çözülemez demek oluyor. Dış hava miktarı ve sevk havası miktarı biraz önceki örnek soğutma prosesimizde bulunmuştu. Isı kaybı değerini ise MTH için Isı kaybı hesabı yazılımı ile çok kolay bir şekilde bulabiliriz. Bu aşamadan sonra UYGULA tuşu ile gerekli makro işletilir ve 1-2 saniye içinde ısıtma prosesimiz çözülmüş olur.

Şekilde görüldüğü üzere yazılım bir ön ısıcılı ve nemlendiricili proses çizimi gerçekleştirdi.

Sevgili Arkadaşlar,

Yazılarımda belirttiğim gibi mekanik tesisat, özellikle ısı proses konuları, zaman içerisinde edinilecek tecrübelerin ve öğrenilen çözüm yöntemlerinin önem kazandığı bir meslek dalı, şimdilik 6 yazı ile ele aldığımız psikrometrik işlemler fakültelerde 4 yıl boyunca öğretiliyor, bunun yanında insanın işine yaramıyacağına inandığı bilgiyi almakta gösterdiği direnç ile maalesef derinlere inilmeden, konunun özü anlaşılmadan da öğrenci arkadaşlarımız mezun ediliyor. TesisatGuncesi.com blog sitesinde bu işlere yeni başlıyacak, veya uzun zamandır bu işler ile ilgilenen ama daha pratik çözüm yöntemleri arıyanlar için hazırladığımız yazılarımız hız kesmeden devam ediyor, tabiki zaman içerisinde psikrometrik konusuna bir geri dönüş yapabilir, bunda sizin istekleriniz ve sorularınızda önemli rol oynayacak. Daha önceki yazılarımızda gördüğümüz, bu olmamış, bu yanlış, bu böyler değil türünden işe yaramayan yaklaşımlar ve yorumlar yerine, bu bilgilere susamış arkadaşlarımıza yardımda bulunmak isterseniz sizi de yazarlarımız arasında görmekten onur duyarız.

Görüşmek üzere..

24 Ekim 2011 Pazartesi

İstanbul Üniversitesi Makine Fakültesindeydik..

Merhaba arkadaşlar;

 

Bundan önceki dönemlerde olduğu gibi firmamızın çalışmalarını tanıtmak, MTH ve e-Hvac yazılımlarının özelliklerini ilk elden sizlerle paylaşmak için çeşitli seminer ve toplantılar düzenliyoruz. Bu seminerlerden sonuncusu 21. Ekim 2011 tarihinde Sn. Yard.Doç.Dr. Kadir İsa hocamızın gözetiminde İstanbul Ünversite Makine Fakültesinde gerçekleştirildi. Bölüm öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilken seminerin İlk kısmı Kalorifer Hesaplarına yönelik yazılımların tanıtımı, ikinci kısımda ise Klima Havalandırma konularına yönelik yazılımların tanıtımı ve öğrencilerin ileriki zamanlarda karşılaşacağı mesleki yapı ile alakalı forum şeklinde gerçekleşti.

Bundan sonraki dönemlerde yine çeşitli eğitim kurumları ve mesleki dernekler ile ortak seminer ve sunumlarımız devam edecek, bu konulardaki gelişmeleri sizlerle paylaşacağız. Bir önceki seminerimiz Yalova Üniversitesi Kariyer Günlerinde gerçekleşmişti.

 

 

Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yıldırım, Meslek Yüksekokulu İklimlendirme ve Soğutma Teknolojileri öğrencilerine mezun oldukları zaman aranılan elemanlar olacaklarını söyledi.

Yalova Üniversitesi Yalova Meslek Yüksekokulu İklimlendirme ve Soğutma Teknolojileri öğrencileri geleceklerine yön verecek “Kariyer Günleri” adlı seminerlere devam ediyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yıldırım’ın da iştirak ettiği seminer Yalova MYO Konferans Salonu'nda düzenlendi. Seminere Ant Mekanik Sahibi Serkan Özant katılarak öğrencileri bilgilendirdi. Yalova Üniversitesi Yalova Meslek Yüksekokulu İklimlendirme ve Soğutma Teknolojileri Programı tarafından organize edilen seminer Serkan Özant’ın sunumu ile “Mekanik tesisat hesapları ve kariyer planlama” adı altında devam etti.

‘Aranan elemanlar olacaksınız’..

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Yıldırım semineri sunan Serkan Özant’a bir çiçek ve teşekkür belgesi takdim etti. Yıldırım yaptığı konuşmada, öğrencilerin ilerleyen zamanlarda aranan eleman niteliği taşıyacaklarını ve kariyerlerinin böyle seminerler ile şekilleneceğini söyledi. Yıldırım, “Benim zamanımda şimdiki gibi kariyer günleri yoktu. Bilgi alabileceğimiz yerler kısıtlıydı. Şimdi siz çok avantajlısınız şu anda size işinde profesyonel işyeri sahipleri kariyer günleri eğitimi veriyor” ifadelerini kullandı.

Kariyer Günleri’nin son semineri ise bugün “Ev tipi ve ticari klima sektöründeki gelişmeler ve kariyerde püf noktalar” adı altında İnsan Kaynakları Yöneticisi Mahmut Topaloğlu ve İş Geliştirme Yöneticisi Ali Engin Hız tarafından sunulacak.

Kaynak : Haberci Gazetesi
http://haberci.com.tr/Haber/Kariyer-Gunleri-kariyer-planlama-ile-devam-etti.aspx

20 Ekim 2011 Perşembe

AutoCAD'de Kanal Tasarım Esasları..

Merhaba;

AutoCAD üzerinde kanal tasarım usullerini incelediğiniz yazılarımızda sıra kanal tasarımında büyük rol oynayan ebatlandırma ve özel parça seçimine geldi. Bildiniz üzere kanal hesaplarında sıklıkla hız düşüm yöntemi ve sabit basınç düşümü yöntemi gelir. İki yöntemin bir birlerine göre avantajları ve dezavantajları olmakla birlikte kullanıldıkları yerler bakımından ayrıma tabii tutabiliriz. Hesap yöntemindeki en belirgin kriter hesabı yapılacak hattın karakteristiğidir. Örnek vermek gerekecek olursa, garaj havalandırma tesisatı ile bir konferans salonu tesisatı yapıca birbirinden farklı olduğu için hesap yöntemi olarak da bir birinden ayrılabilir.

Hız düşüm yöntemini genellikle dağıtıcı hatlarda, sabit basınç düşümü yöntemini ise toplayıcı hatlarda tercih edebiliriz. Hız düşüm yönteminde tesisat üzerindeki minimum ve maksimum, hız ve debiler dikkate alınarak bir cetvel oluşturulur.

Bu cetvel üzerinde o anda hesabı yapılan hat ile ilgili debiyi yerleştirerek ilgili hız değerine ulaşabiliriz. Yine bu debi ve hız değerini kullanarak kullandığımız kesit tipine uygun eşdeğer çap (m) ve ebatlara ulaşabilir, düz borularda basınç düşümü formülünü işleterek elimizdeki debi, hız, kesit bilgilerini kullanarak basınç düşümü değerine ulaşabiliriz. Örneğimize geri dönecek olursak hesaplarda kolaylığı sağlamak açısından hattımızı oluşturan kanal bölümlerinin özelliklerini bir liste altında toplayalım.

(Not : Yukarıdaki hesap ekranı şirketimizin AutoCAD üzerine geliştirdiği e-Hvac kanal tasarım yazılımından alınmıştır.)

Listemizi oluşturmamızdaki ana sebeplerden bir tanesi kanal bölümlerinin özeliklerinin bir arada görülmesidir. Bu özellikleri –ki bu özellikler hesaplarda hayati rol oynuyor- tespit ederek hesaplarımızda daha rahat ve hızlı olarak çalışacağız. Kanal hesaplarında basınç kaybı ve kanal kesiti bulunmasında hesabı yapılan kanal bölümündeki hava debisi ve hava hızı çok önemlidir. Daha önceki yazılarımda kanal içerisindeki hava hızlarının sınır şartlarını kanal tipine ve kanal debisine bağlı olarak açıklamıştım, kullandığımız kanal malzemeleri pürüzlülük değerlerini de yine geçen yazılarımda anlatmıştım, şimdi işin biraz daha külfetli olan matematik kısmına geçeceğiz ve örnek hattımız için kanal kesitleri ve basınç kayıpları bulacağız.

Basınç kaybı bulmanın ilk basamağı kanal içerisindeki havanın akışkan olarak özelliklerinin incelenmesidir. Bu işlem ile kanal içerisindeki havanın vizkozitesi, yoğunluğu gibi fiziksel değerler elde ediceğiz, bu değer daha sonraki aşamalarda havanın kanal içerisindeki akış durumu ile ilgili bize bilgi verecek.

Havanın yoğunluğu ve kinematik vizkozitesinin belirlenmesi için yine ASHRAE nin tavsiye ettiğini formüllerden yararlanacağız. İlk bilmemiz gerekenler, hesabını yaptığımız kanal bölümlerinin rakımı (m) ve kanal içerisindeki hava sıcaklığıdır (°C). Bu örnekte ashrae ye göre İstanbul’un rakım değeri olan 18 (m) ve klasik tam havalı sistemlerde sevk havası değeri olabilecek 14 °C kanal içi hava sıcaklığını kullanacağız.

hk_denizden_yük = 18 m

hk_kanal_içi_sıc = 14 °C

Buradan hava basıncı ve hava yoğunluğunu hesaplamak için;

hk_hava_basıncı = ((1 - (0.00002253937008 * hk_denizden_yük)) ^ 5.2561) * 101325

hk_yoğ = hk_hava_basıncı / (287.055 * (hk_kanal_içi_sıc + 273.15))

İfadelerini kullanarak istediğimiz denizden yükseklik rakamında ve hava sıcaklığındaki hava basıncına ve havanın yoğunluğu değerlerine ulaşıyoruz. Bu aşamadan sonra havanın dinamik ve kinematik vizkozitelerini hesaplayabilir ve kanal basınç kaybı hesabı için kritik bir evreyi atlatabiliriz.

hk_dviz = (((k / 273.15) ^ 1.5) * ((273.15 + 110.4) / (k + 110.4))) * 0.0000171

hk_kviz = hk_dviz / hk_yoğ

Yukarıdaki işlemleri ywerine getirdiğimizde havanın yoğunluğu ve kinematik vizkozitesi için aşağıdaki sonuçları elde etmemiz gerekiyor.

hk_yoğ

1.227801

hk_kviz

1.45E-05

Bu evrelerden sonra kanal hattının basınç kaybı ve kesitlerinin hesaplanmasında hangi hesap yönteminin seçileceği ve hangi tipde kanal hattı olduğu seçimini yapmamız gerekiyor, daha önceki yazılarımdan dağıtıcı hatlarda hız düşüm yöntemini, toplayıcı hatlarda sabit basınç düşümü yöntemini tercih ettiğimizi söylemiştik, bizde bu örneğimizde Bu hattın ilgili mahalin şartlanmasında kullanılan dağıtıcı bir hat olduğu ve bu yüzdende hız düşüm yönteminin tercih edilmesinin daha anlamlı olacağını yineliyoruz.

Bir sonraki yazımda, kanal bölümünü oluşturan tüm parçaların basınç kayıplarına ve kesitlerine ulaşmak için izlenmesi gereken hesap yöntemlerine değineceğim, hoşçakalın.

19 Ekim 2011 Çarşamba

Kirletici Partüküllerin Ortamdan Uzaklaştırılması..

Merhaba arkadaşlar;

Bugünkü yazımda bazı kirletici partüküllerin ortamdan uzaklaştırılması için egzost hatlarında tercih edilebilecek hava hızları ile ilgili sizleri bilgilendirmek istedim. Bilgiğiniz üzere hava kanalı tesisatının bir disiplini olan egzost hatları tasarlanması ve projelendirilmesi ayrı bir önem ve tecrübe istiyor.

Özellikle kirli hava haricinde proseslere yönelik egzost hatlarının bileşenlerinden bazılarını Davlumbaz, Kanal sistemi, Filtreler, Egzost fanı olarak sayabiliriz. Yapılacak işin cinsine ve basınç sınıfına göre uygun kanal sistemleri, taşıyıcı ve destek elemanları ile fan tiplerinin seçilmesi ile ilgili daha önceki günlerde yazılarımız olmuştu.

Prosesin cinsine bağlı olmakla egzost edilebilecek kirleticiler genelde Buhar/gaz, duman, İnce hafif toz, endüstriyel tozlar, Ağız veya ıslak toz olarak sayabiliriz. Aşağıdaki tabloda çeşitli kirleticiler için tavsiye hava hızlarını bulacaksınız, Tabiki projenin genliği ve şartnamede daha önceden zikredilen hızlar yoksa baz alınabilecek değerler aşağıdadır.

 

Kirletici cinsi

Hava hızı (m/sn)

Buharlar, gazlar

5-10

Duman

10-13

Çok ince hafif toz

13-15

Kuru tozlar

15-20

Endüstriyel tozlar

18-23

Ağır tozlar

20-23

Ağır veya ıslak tozlar

23 ve üzeri

Bir dahaki yazıda görüşmek üzere, hoşcakalın..

18 Ekim 2011 Salı

Yüksek Basınçlı Sistemler..

Merhaba arkadaşlar;

Bugünkü yazımızda klasik mekanik tesisat uygulamalarından ziyade daha çok endüstriyel uygulamalarda tercih ettiğimiz Kızgın su, Kızgın yağ ve buharlı sistemlerden bahsedeceğim. Klasik mekanik tesisat uygulamalarında genellikle düşük sıcaklıklardaki akışkanlar tercih edilir. Suyun özgül ısısı yaklaşık 4.19 kj/kgK değerindedir, maliyeti en ucuz buna karşın ısıyı en verimli şekilde ileten akışkanlardan biri de sudur. Bunun yanında endüstriyel uygulamalarda gerek proses için gerekse sarf için daha yüksek sıcaklıklar, basınçlar ve enerji ihtiyaçları hasıl olabilir, bu gibi durumlarda klasik sistemlerin kapasite açısından yetersiz kaldığı durumlarda kızgın sulu, yağlı ve buharlı sistemler tercih edilir.

Kızgın sulu sistemler : TS 2736 ve DIN 4752 standartlarında zikredildiği gibi 2 Ana grupta toplanabilir. Buna göre çıkış sıcaklığı 100 ‘C dan daha yüksek olan ısıtma gruplarına kızgın sulu sistemler diyebiliriz.

Grup 1 : Maksimum çıkış sıcaklığı 130 ‘C ye kadar olan sistemler, yine 2 alt guruba ayrılabilir

Grup 1a : Çıkış suyu sıcaklığı basınç ile sınırlandırılmıştır. Emniyet ventili açma basıncı 1.5 bar ve statik basınç 50 mSS değerindedir.

Grup 1b : Çıkış suyu sıcaklığı sıcaklık ile sınırlandırılmıştır. Emniyet ventili açma basıncı 1.5 bar – 6.5 bar arasında statik basınç 50 mSS değerindedir.

Grup 2 : Maksimum çıkış sıcaklığı 130 ‘C den büyük olan sistemler ve yine Grup1a ve Grup 1b ye dahil olmayan sistemler.

Özellikle blok ve toplu konut gibi saha uygulamalarında, bölgesel ısıtma (köy, kasaba, endüstriyel alanlar) ve özel proses ihtiyaçlarında çıkış sıcaklığı 110 ‘C veya 120 ‘C olan kızgın sulu sistemler tercih edilir. Kullanılan yakıt içerisindeki kükürt miktarı yüksek ise kazana dönüş sıcaklığını yükseltmek ve korozyonu önlemek içinde yine kızgın sulu sistemler tercih edilebilir.

Kızgın yağlı sistemler : Kaynama sıcaklıkları 260 ‘C ve 390 ‘C arasında değişen ısı transfer yağları kullanılan sistemlerdir. Kimya sanayi, kurutma ve pişirme gibi yüksek çalışma sıcaklıklarına ihtiyaç duyulan alanlarda tercih edilir.

Kızgın yağın tercih edilmesindeki en önemli etken diğer sistemlerin aynı sıcaklığa ulaşmak için yüksek basınçlar gerektirmesidir. Kızgın yağlı sistemlerde en üst noktadaki basınç 1 bar kadardır. Bu sayede diğer yüksek basınçlı sistemlerin gerektirdiği güvenlik önlemleri minimize edilmiş olur.

Buharlı sistemler : Buharlı sistemler alçak basınç ve yüksek basınç olarak iki guruba ayrılabilir.

Grup 1 : Alçak basınçlı buharlı ısıtma sistemleri : Buhar basıncı, Buhar kazanları için teknik kurallar TRD 701’e göre maksimum 1 bar olan sistemlerdir.

Grup 2 : yine aynı standarda göre çalışma basıncı 1 bar üzerinde olan sistemlerdir.

Buharın yüksek sıcaklık ve yüksek ısı taşıma özelliği nedeni ile endüstriyel mutfaklar, çamaşırhaneler, tekstil uygulamaları gibi yerlerde tercih edilir. Bunun yanında eğer buhar ihtiyacı az ve lokal ise daha çok buhar jenaratörleri tercih edilebilir.

Bir dahaki yazımda Kızgın yağ ve Buhar ile ilgili bilgilere girişe devam edeceğiz, görüşmek üzere..

14 Ekim 2011 Cuma

64bit MTH sürümü yayınlandı..

Merhaba arkadaşlar;

Uzunca bir süredir üzerinde çalıştığımız 64bit işletim sistemlerinde çalışacak MTH R2011 sürümü yayınlandı. R2011 kullanıcılarının ücretsiz edineceği bu sürümde bir çok ek özellikle beraber özellikle 64bit işletim sistemlerinde MTH kullanılmasına yönelik yapısal değişiklikler yapıldı. Bundan önceki dönemlerde virtual pc vasıtası ile 64bit üzerinde hizmet veren MTH paket yazılımı, artık herhangi bir eklentiye gerek kalmaksızın 64bit işletim sistemlerinde hizmet verebiliyor.

Bildiğiniz üzere MTH paket yazılımları artık release formatında yayınlanıyor, 2 senelik bir süreci kapsıyan release uygulaması ile kullanıcılar 2 sene boyunca yayınlanacak tüm yenilikler ve güncelleştirmelere ücretsiz erişebiliyor. MTH Release’leri sizlere sembolik rakamlarla ulaşıyor. MTH güncellemelerini yapamamış kullanıcılarımız [burayı] tıklayarak MTH Güncellemeri linki ile R2011’e yükseltme yapabilir ve 64bit MTH ‘dan faydalanabilirler.

R2011 kullanıcıları MTH güncelleme sihirbazı ile ücretsiz olarak 64Bit MTH sürümlerine ulaşabilir ve bilgisayarlarına kolayca kurabilirler. Şu anda makalemizi okuyan MTH R2011 kullanıcılarmız aşağıdaki linkleri kullanarak bu işlemi yapabilirler.

[20111014_mth2011_system.exe] ; Bu güncelleme kendini \Windows\system32 altına kuracaktır. Herhangi bir şekilde kurulum başarılı olmazsa, kendini geçici bir klasöre bu .DLL dosyasını kurarak \Windows\system32 altına kopyalayınız. Daha sonra Başlat / Çalıştır / CMD komutlarını uygulayarak DOS komut satırına geçiniz. regsvr32 hasp_com_windows.dll komut satırına yazarak <enter> tuşlayınız.

[20111014_mth2011.exe] ; Bu güncelleme ile MTH paketine dahil tüm programlar 64bit işletim sistemi üzerinde kullanılabilir hale geliyor. Bu güncelleme kendini genel  \Mth2011 dizini altına kuruyor.

Ürün İnceleme : Ulus Yapı'dan Deprem Çözümleri

Deprem önceden bilemediğimiz bir doğal afettir. Bu yüzden ne zaman karşı karşıya kalacağımızı kestiremediğimiz ve her zaman hazırlıklı olmamız gereken bir durumdur. Yaşadığımız çağda, daha önce gerçekleşmiş olan depremlerden elde ettiğimiz veriler ışığında bazı tahminler yapılabilmekte, ayrıca sahip olduğumuz teknolojinin bize kazandırmış olduğu bilgi ve beceriler sayesinde depreme dayanıklı yapılar yapılabilmektedir. Japonya?da meydana gelen 6 ve üzeri depremlerde çoğu yapının hemen hiç hasar görmediğini televizyonlardan, internetten ve diğer medya organlarından görmekteyiz.

Peki, bir binanın deprem anında ayakta kalması, başka bir deyişle yapısal olarak sağlam kalması yeterli midir? Maalesef hayır. Bina sadece kaba bir çelik, beton yığını olarak algılanmamalıdır. İçerisinde yaşamamızı sağlayan tesisat sistemleri ve benzeri pek çok fonksiyon bulunmaktadır. Binanın sahip olduğu mekanik ve elektrik tesisatları sayesinde binalarımız yaşanacak seviyeye gelmektedir. Bu mekanik ve elektrik tesisatları deprem anında zarar gördüklerinde, depremin hemen ardından yapısal olarak ayakta kalmış binada çıkabilecek yangınlar ve benzeri sebeplerle büyük miktarda mal ve hatta can kayıpları oluşması kaçınılmazdır. Yangın tesisatının zarar görmesi, enerji kaynağının kesilerek söndürme işlemini yerine getirememesi ya da acil durum ekipmanlarının çalışamaması, en olası ve ciddi deprem hasarlardandır.

Görüldüğü üzere sadece binanın fiziki olarak ayakta kalması yeterli değildir. Depremden sonra çalışmayan bina bir işe yaramayacaktır. Bu durumda yapıların tesisatlarının depremden, yani sismik etkilerden korunması gerekmektedir. Günümüzde bu konuda bilgi ve tecrübeye sahip kişiler tarafından yapılan mühendislik çalışmaları ve bu çalışmalar sonucunda sismik koruma ürünleriyle güvenli yapılar rahatça oluşturulabilmektedir. Bu yapılan mühendislik hesapları, bağımsız kuruluşlar tarafından sertifikalandırılmış ürünler ile birlikte uygulandığında sağlıklı ve güvenli sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Çünkü sertifikası olmayan ürünler ile yapılan sismik korumada, bu ürünlerin nasıl tepki verecekleri önceden bilinmediğinden dolayı, nasıl çalışacakları da kestirilemeyecek ve bu yüzden yapılan hesaplar ile aralarında farklar olabilecektir.

Ulus Yapı, 10 yıldan uzun süredir depreme dayanıklı yapılar üzerine faaliyet gösteriyor. Gün geçtikçe artan tecrübesiyle beraber, sahip olduğu mühendislik bilgisi, uluslararası firmaların sertifikalı ürünlerinden oluşan geniş ürün yelpazesi ve stoklarıyla, yapılardaki tesisatların depreme hazırlanmasını sağlıyor.

Ulus Yapı, mekanik ve elektrik tesisatlar ile ekipmanların depremden korunması ve titreşim yalıtımı alanındaki bilgisiyle, faaliyet alanı projelendirmeden başlayıp, sertifikalı ürün temini ve şantiye süpervizyonu hizmetlerine dek yayılıyor. Yapmış olduğu hastaneler, elçilikler, askeri tesisler, fabrikalar, konutlar, oteller, alışveriş merkezleri gibi pek çok projede sismik koruma alanında çalışmaları bulunan Ulus Yapı, bu projeleri, temsilciliklerini yaptığı Acrefine, Gripple ve Amber/Booth, Loos&Co gibi alanında lider firmaların ürünleriyle gerçekleştiriyor.

Ulus Yapı deprem sonrası fiziki olarak ayakta kalan yapıların tesisat sistemlerini koruyarak, deprem sonrası oluşabilecek can kayıplarını ve maddi zararları (yangın, ekipman kaybından oluşacak üretim kaybı vs.) minimize edip, insanların yaşamlarını sürdürebilmesini ve sanayi kollarının üretimlerine devam edebilmelerini sağlayıp, ülke ekonomisine de katkı sağlamayı amaçlıyor.

 

Kaynak : TesisatMarket Dergisi.

13 Ekim 2011 Perşembe

Yangın Tesisatında Hidrolik Hesaplar..

Merhaba değerli arkadaşlar;

Ts825 ısı yalıtım yönetmeliği ile ilgili yazıma devam etmek isterken sizden gelen yorumlar üzerine yangın tesisatında hidrolik hesaplar konusuna değinmenin artık elzem olduğu kanaatine vardım. Arkadaşlar Mekanik tesisat sektörü büyük bir umman, sonsuz bilgi ve deneyim denizi. Tabiki bizler 15 yıllık meslek yaşantımızda çok fırtınalar gördük, şimdiye kadar gemimizi yüzdürmeyi başardık, yalnız bu sene yaşadığımız ekonomik kriz kadar hiç bizi zorlayan günler yaşamamıştık. Biliyorsunuz küresel kriz Türkiye kaynaklı değil fakat rüzgarının bizi rahatsız edeceği ayan beyan ortadaydı. Bu kriz yine sorumsuz yöneticiler sayesinde işten çıkarmalar, iş yeri kapanmaları, büyük ekonomik durgunluk olarak bizlere yansıdı. Basiretsiz yöneticilerin günahını yine bizler çekiyoruz. Allah hepimize kolaylık ve sabır versin.

Gelelim bugünkü yazımızın ana konusuna, arkadaşlar yangın tesisatında boru çapları ve basınç kaybı hesapları belli standartlar ve hesap yöntemleri ile bulunur. Ülkemizde genel geçer yangın standardı Bakanlar kurulu tarafından 12.06.2002 tarihinde 2002/4390 karar sayısı ile yürürlüğe konulan Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ve NFPA standartlarıdır. İlgili standartlarda Hafif ve Orta tehlike sınıfındaki yapılarda boru çaplarının tablo tahmini yöntemi ile yapılması tavsiye ediliyor, bunun yanında yüksek tehlike sınıfına giren yapılarda boru çapı ve basınç kaybı kesinlikle hidrolik hesaplar kullanılarak yapılmalıdır.

Ülkemizde ve yurt dışında kullanılan hidrolik hesapların basında Hazen-Williams formülü veya Darcy-Weisbach formülü kullanılabilir. Gördüğünüz gibi formüllerin isimleri bu formüllerin geliştirilmesinde katkıda bulunan kişilerden esinlenmiş, inşallah ileride bizimde Ahmet-Mehmet formülümüz olurda, forumlarda eleştiri yapacağız diye dirsek çürütmek yerine bulanlar ile iftahar ederiz. Neyse konuyu dağıtmadan ufak bir hatırlatma yapayım özellikle ikinci formülü yüksel hızlı sistemlerde tercih edebilirsiniz.

Hazen-Williams formülünü açmak gerekirse, 1 metre borudaki basınç kaybını, akma debisi ve boru çapını kullanarak elde ettiğimiz bir formüldür.

Pm = 6.05 x (Qm 1.85 / C 1.85 dm 4.87) x 105

Bu formülde;

Pm : 1 metre borudaki sürtünme direnci (bar/m)

Qm 1.85: Debi (lt/dk.)

C 1.85: sürtünme kayıp katsayısı

dm 4.87: Boru iç çapı (mm)

Sulu sistemlerde debiyi bulabilmek için sistemin ilgili zonundaki maksimum koruma alanını ve tahmini sprinkler sayısının bilinmesi gerekebilir. Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi sprinkler koruma alanlarını aşağıdaki tabloda bulabilirsiniz.

 

Tehlike sınıf

Debi (lt/dk)

Süre (dk)

Düşük

1000

45

Orta

2000

60

Yüksek

Hidrolik hesap ile

 

Yüksek yapılar

Hidrolik hesap ile

 

Sprinkler sistemlerinde Su debisi ve boru çapı önemli olduğu kadar sistemin dağıtım borularındaki sistem basıncıda büyük önem arzetmektedir. Sprinkler sistemlerinde sadece ilgili debinin ortama aktarılması yangınla mücadele için yeterli bir kriter değildir. İlgili debinin istenilen basınç sınıfında ortama iletilmesi ve oluşacak su sisinin söndürmeye yaptığı katkı göz önünde bulundurulmalıdır.

Sprikler sistemleri genellikle ihtiva ettikleri dağıtım boruları basınç sınıfına göre 3 kısıma ayrılır

 

Düşük basınçlı sistemler

Dağıtım boruları basıncı 12.1 bar altı ve altı

Orta basınçlı sistemler

Dağıtım boruları basıncı 12.1 bar ile 34.5 bar arası

Yüksek basınçlı sistemler

Dağıtım boruları basıncı 34.5 bar ve üstü

Bir dahaki yazımda yangın tesisatında hidrolik hesabın yapılması ile ilgili detaylara bir bakış yapacağız.

Hoşçakalın..

12 Ekim 2011 Çarşamba

AutoCAD Ortamında Kanal Tasarım Özellikleri..

Merhaba,

Mekanik tesisat işlerinde konfora yönelik uygulamalar üzerine yazdığım yazılarımda sıra AutoCAD ortamında kanal tasarım usullerine geldi. Bundan önceki yazılarımızda daha ağırlıklı olarak mühendislik bilgisi size aktarırken bu yazımdan itibaren herkesin merakla beklediği AutoCAD üzerinde çizim usullerine değineceğiz.

Kanal parçası özellikleri

Kanal tasarımında ana esas dağıtıcı/toplayıcı kanal disiplinlerinin mahal özellikleri de göz önüne alınarak menfezlerden cihazlara kadar dizayn edilmesidir. Bu aşamada kanal imalatı için en kolay, basınç kaybı ve sürtünme dirençlerini en aza indiren, homojen bir hava dağıtımı/toplaması sağlayan, ses ve gürültü problemlerinin en aza indiren bir toplama şekli benimsenebilir. Yukarıda saydığımız maddelerin teorilerini ve ugulama özellikleri detaylarına ilerdeki yazılarımızda değineceğiz.

Kanal tasarımında en önemli bileşenler özel parçalar olarak görülür. Kullanılan kanal kesit tipine (dairesel, kare, dikdörtgen, düz oval) göre sınıflandırılabilen özel parçaları genel başlıklar altına almak gerekirse, Daralma/Genişleme parçaları, Ayrılma/Birleşme parçaları, Menfez/Anemostatlar, tasarıdan kaynaklanan özel parçalar (Dirsek, S, Çıkış ve giriş parçaları, vb.) olarak sayabiliriz.

Daralma/Genişleme parçalarına örnek

Ayrılma/Birlşeme parçalarına örnek

Menfez/Anemostat parçalarına örnek

Tasarıdan kaynaklanan özel parçalara örnek :

Kanal Tasarımında kullanılan bağlantı çeşitleri :

Hava kanalı sistemi, her mahalde bulunan dağıtıcı/toplayıcı menfezler, bu menfezleri bir araya getiren kanal parçaları ve bu kanal parçalarının oluşturduğu kanal hatları olarak tariflenebilir. Hava kanalı hesap ve tasarımında genellikle kanal parçaları belli notasyonlar ile isimlendirilirler, bu isimlendirmede harf, sayı veya özel isimler kullanılabilir. Örnek olarak 1 nolu kanal parçası, 1.1 nolu kanal parçası, a kanal parçası veya ab kanal parçası gibi isimlendirmelere günümüz projelerinde rastlanmaktadır.

Kanal parçalarının birleşerek bir kanal hattından söz edilebilmesi için bu kanal parçalarının ilgili özrl parçalar kullanılarak birbirlerine bağlanması gereklidir. Özellikle ayrılma ve Birleşeme kanal parçaları için standart bir kaç bağlantı şekli vardır, Bu özel parçaları T saplama Y pantalon parçası ve W birleşme parçası olarak tanımlayabiliriz. Ayrılma ve birleşeme özel parçalarındaki dikkat edilmesi gereken asıl husus, özel parça basınç kayıpları hesaplanırken Ayrılma ve Birleşme parçaları dışındaki tüm özel parçaların üzerlerine seçildikleri kanal parçasına özel direnç kaybı yaratmalarıdır. Dolayısı ile hiç bir bağlantısı olmayan düz bir hattan bahsedecek olursak bu hat üzerindeki kanal parçaları için hesaplanan basınç kaybı ve bu kanal parçaları üzerine seçilen tüm özel parçaların basınç kayıpları bu kanal hattının fan dışı basınç kaybını oluşturacaktır. Ancak bu çok az rastlanan bir kanal hattı çeşididir. Genellikle kanal hatları bir çok ayrı branşmana dallanan detaylı bir sistemdir. Bu durumda Ayrılma ve Birleşme parçalarındaki Transit geçiş kısmı ve Branşmana ayrılan kısımdaki özel parçalar üzerlerine seçildikleri kanal parçasına değil bağlandıkları kanal parçasına özel direnç kaybı oluştururlar.

Kanal hatları tasarımında çıkan ebatların üst veya alt ebatlara yuvarlanması gerekebilir. Örneğin 30 cm lik bir asma tavan içerisinde hareket edecek bir hava kanalının max. 25 cm. Yüksekliğini geçmemesi istenebilir. Bu gibi durumlarda kanal imalatını kolaylaştırıcı ebatlara yuvarlama yapılması gerekebilir. Türkiyede çok tercih edilen sistem olan +10 mm ara ile ebatlandırma yapılabilir. Bu durumda kanal ebatları küsüratsız olacak şekilde 110-120-130-vb. şekilde verilebilir. ASHRAE nin tavsiyesi doğrultusunda kanal ebatlandırması yapmak istersek + 50 mm ara ile ebatlandırma yapılabilir. Fabrikasyon imalatlar için daha uygun bir ebatlandırma seçeneği budur. Bir çok kanal parçasından oluşan kanal hatlarında yine imalatı kolaylaştırmak açısından sık ebat değişimi yapılmaz, bunun yerine bir kaç debi değişiminde bir, kanalın A veya B ebadı yenilenebilir. Kanal tasarımında bu esneklikleri göz önüne alarak ebat değişimi (çap da olabilir) yanal eksen veya eksenel bir kanal düzergahı boyunca sabit tutulabilir (asma tavan içerisine sığma gibi)

Sevgili arkadaşlar, bu yazımda kanal tasarımı için AutoCAD uygulamalarına bir başlangıç yaptık, buradaki temel bilgilerimizi kullanarak ilerdeki yazılarımda örnek planlar üzerinde kanal tasarımına geçeceğiz. Hoşçakalın.